Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Yerle Yeksan
Yerle Yeksan

Rasyonel Şizofreni

Yorum

Rasyonel Şizofreni

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

3168

Okunma

Rasyonel Şizofreni

Josephine…



Dostum! Yıllardır seni arıyorum. –Hey gülme, ne var bunda? Komik olan nedir Josephine. Aaa hadi, gel buraya ve bu yorgun adama bir kere sarıl. Ben! Neler söyleyeceğimi bilmiyorum Josephine. Şu an buna inanamıyorum, cidden inanamıyorum. Rüya gibi! Yıllarca hep hayalini kurdum dostum, hep seni aradım. Var olduğunu hissediyordum. Ortaya çıkman için dua ediyordum ya da gelmen için. Sabahları yüzümü yıkamadan önce seni arıyordum aynada, bir işaret bekliyordum varlığına dair. Hatta bir keresinde göz bebeğimden hızlıca sağ kulağıma doğru geçtiğine yemin bile edebilirim. Hiç değişmemişsin dostum, o koca göbeğin hala duruyor ve sakallarınla gizlemeye çalışıyorsun onları. Seni ahmak, sence beni kandırabilir misin bu numarayla? Bende hala rutin hayatımdayım. Hala keman duyduğumda hüzünlenirim. Yağmur yağarken benimde ıslanır yanaklarım. Ve ne zaman ihtiyaç duysam, tanrı kamufle eder yanaklarımı. Bu yüzden ona sürekli teşekkür ediyorum. Burada insanlar nedense bir erkeğin ağlamasını garip karşılıyor Josephine. Ve pembeler giymesini. Onlara göre pembe bir cinsiyete ait. Ne saçma değil mi? – gül bakalım seni adi adam.-

Ah Josephine. Benim iyi yürekli dostum, ortaçağdan beri beni takip ediyordun demek. Seni en son kaybettiğimde hayata manalar bulmaya çalışıyordun ve insanları anlamaya. Sahi ne oldu o iş?



Doktorlar sana aşağılık lakaplar takıyorlar Josephine. Şizofreni diyorlar sana ve bu beni üzüyor ziyadesiyle. –Hayır Josephine, hayır! Gitme. Ben senin varlığına inanıyorum bütün içtenliğimle. Belki de o lanet doktorların işlerine gelmiyordur dostum. Ne de olsa onlarda birer insan ve insanlar seni hiç sevmiyor nedense. Sen onların gerçek yüzlerini ortaya çıkartıyorsun ve maskelerini teker teker parçalıyorsun. Sen benim kahramanımsın Josephine. Yol gösteren mesihim! Tanrıya inandığım kadar inanıyorum sana.

Josephine…

Özür dilerim dostum, beni terk etmemen şartıyla dürüst olacağım sana. –lütfen! Aslında senin bir hayal olduğunu biliyorum ama insanlardan daha gerçek bir hayalsin. Benim en yakın arkadaşım ve sadık dostum. İçindeki duruluk yansıyor gözlerinden ve ben kavram kargaşaları yaşıyorum Josephine. –hayır dedim sana lanet olası, hani gitmek yoktu?- aa hadi tamam. Özür dilerim sadece bir anlık kızgınlık ve korku yüzünden fırladı o kelimeler. Seni kaybetmekten korkuyorum Josephine. Anlamıyor musun? Se-ni kay-bet-mek. Sen ve ben bir bütünüz. Bunu kafana yaz ahbap.



Senden gizli kapaklı öğrendiğim şeyleri bende düşündüm ve insanları anlamaya çalıştım. İşte o zaman ne kadar ulu bir insan olduğunu anladım. Çok ezdiler yüreğimi ıslak kaldırımlarda Josephine, çok… Yozlaşmış kalpli insanlar, çamur gibi yüzleriyle öfke saçtılar anlamadıkları bana ya da anlatamadıklarıma. Suçlu kim bilmiyorum ama ben kartlarımı açık oynadım Josephine. Hile hurda yoktu oynadığım kumarlarda. Dün birine rastladım yolda arkadaşını övüyordu, göklere çıkartıyordu. Neredeyse tanrının yanına yerleştirecekti adamı. Sonra bir şeyler oldu, aldı o adamı oradan ve cehennemin sonuna, iblisin kucağına attı Josephine. Bunları gördükçe sana sığınmak, sana kaçmak ve seninle dertleşmek eski, karanlık bir kömürlükte fısıldayarak. İşte ben bunu seviyorum Josephine. Ben seni seviyorum. Ve bilemiyorum sen mi hayalsin, gördüklerim mi. Hayal ve gerçek hangisi ayırt edemiyorum. Beni yanına alamaz mısın? Burası çok berbat Josephine. İnsanlar cehennem diye bir olguya inanıyorlar tabii bende. Ama o kadar aptallar ki kendi cehennemlerini kendileri yaratıyorlar. Onların cehennemiyle benimkisi çok farklı. Mesela ben öldükten sonra ‘belki’ gideceğim oraya, yaşarken değil. Oysa onlar aldıkları nefeste bile cehennem soluyorlar. Sabah metrodaki yüzleri görmelisin Josephine. Sanki hepsinin iki yanında cehennem muhafızları var.

Sahtekârlıkta ve kibirde onlardan zekisi yok ama Josephine. Ben burada kaldıkça onlara benzemekten çok korkuyorum ve bu yüzden sürekli geri zekâlı taklidi yapıyorum dostum. Onlar beni aptal sanıyor, oysa içlerindeki aynayı kendilerine doğru bir çevirseler. –sence anlarlar mı? Ben sanmıyorum Josephine… Ben sanmıyorum… Onlar öyle olmuşlar ki ruhları kas katı kesilmiş, en az yürekleri kadar. Kalpleri siyah çarpıyor onların ve gözleri kötülük bakıyor. Hilebazlık sinmiş üstlerine başlarına, her dışarı çıktığımda burnumun direğini kırıyorlar.



Senin gelmediğin günlerde yalnızlığa boğuluyorum Josephine. Vakit? Gecenin en sağır, naraların en sarhoş, yelkovanların en kör olduğu bir dilimi zamanın. Geceleri çok acı çekiyorum Josephine. Bütün kötülükler karabasan gibi üstüme çöküyor sanki ve kalp kırıklarım. Artık yorganda kullanmıyorum mesela. Alıştım, üstümü yalnızlığıma örtüyorum. Ve her gece iki boş kadeh ve bir dolu küp ile uyuyorum Josephine… Seni beklerken uyuya kalıyorum.Bir gün hiç gelmeyeceksin diye çok korkuyorum dostum. Bir gün gel, gitme. Ya da beni de götür. Beraber sohbet ederiz, insanların aptallıklarını anlatırım sana, çok eğleniriz. Aşklarımdan da bahsederim demek isterdim ama korkuyorum bana şiddet uygulamandan. –hayır Josephine- senin sakin biri olduğunu biliyorum fakat işlediğim günahları bir görsen ve yaptığım hataları. Belki inandığım ve sen yokken sığındığım tanrıyı bile öfkelendirecek cinsten.



Babam içeriden bana sesleniyor Josephine. Şimdi onların gerçek diye adlandırdığı iğrenç cehenneme dönmeliyim. Seni seviyorum Josephine… Yarın yine gel lütfen…


Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Rasyonel şizofreni Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Rasyonel şizofreni yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Rasyonel Şizofreni yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL