6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
4530
Okunma

Arkadaşlarımla 2009 nisan ayında Halep’e bir gezi düzenledik. Halep’i ve oradaki yaşamı çok merak ediyorduk.Neler görecek ve neler yaşayacaktık acaba….
.
Sınırı geçip Suriye topraklarına ayak bastığımızda aradığımız ilk şey ihtiyacımızı giderebileceğimiz bir tuvalet oldu. Tuvaletleri gördüğümüzde zaman tunelinden geçip geçmişe yolculuk yaptığımızı düşündük bir an. Çok ilkel bir görüntüsü vardı.Hepimiz çok şaşırmıştık
Halep’e doğru yol alırken ilk durağımız ipek yolu oldu.. yüzyıllar öncesinden günümüze kadar kalan bölümlerinde yürümek beni çok çok eski yıllara götürdü..Yaşadığımız bu anı ölümsüzleştirmek için hemen fotoğraf makinelerıne sarıldık. Fotoğraflar çekildikten sonra oradan ayrılıp Halep e doğru yol aldık. Rehberimiz Halep adının Arapça süt anlamına gelen halip sözünden geldiğini söyledi. Çünkü Halep’ te bütün binaların rengi beyazdı. Evler yöresel taşlar kullanarak yapılmıştı. Hepsi harika görünüyordu. Evlerin mimarisine bayılmıştık. Duvarların çok yüksek olması bende merak uyandırdı. Suriyeli kadınların yaşam tarzları nasıldı acaba…
Böyle bir soruyu yöneltmeden rehberimiz anlatmaya başladı. Burada erkeklerin yasal olarak üç eşle evlenebileceğini söyledi Hepimiz çok şaşırmıştık. Buradaki kadınlar hala çağın gerisinde yaşamaktaydı. Sokakta modern giyimli kadın görmek ihtimali azdı.Hepsi türbanlı veya çarşaflıydı.Hatta bazı kadınların yüzünü bile görmek mümkün değildi.Kimisinin de sadece gözleri görünüyordu.
Akşama kadar Halep in tarihi mekanlarını ve çarşısını gezdik. Doğrusu çok güzel bir şehirdi. Çok güzel kumaşlar ve ipek şallar aldık.Türkçe bilenlerin sayısı oldukça fazlaydı.Bu nedenle hiç zorluk çekmedik Kolayca alışveriş yapabildik.Akşam bizi güzel ve eğlenceli bir akşam yemeği bekliyordu.
Odalarımızda biraz dinlendikten sonra giyinip hazırlandık . Rehberimizin verdiği saat biraz geç bir saatti. Çünkü Halep’te akşam yemekleri 11-12 gibi yeniyordu. Bizler yemek yiyeceğimiz mekana erken gittik.Restoranda kimseler yoktu Çünkü henüz saat dokuz buçuk gibiydi.Bizim için özel sürprizler hazırlanmıştı. Müzisyen güzel ve hareketli Arapça parçalar söylemeye başladı. Müziğin etkisiyle havamıza girmiştik. Böyle güzel ve kıvrak müziğe biraz oynamalıyız deyip sahneye fırladık Epeyce oynadık Bu sırada arka masamızda bulunan bir bey elinde telefon sürekli bir yerleri arayıp Arapça bir şeyler söylüyordu. Oynamaktan yorulan bizler tam yerimize oturuyorduk ki bize “Siz niye kendinizi yordunuz ki..Şimdi dansöz gelecek sizi eğlendirir” dedi. Arkadaşımla ben çok şaşırmış ve öylece kalakalmıştık.
Halep’ te kadın kendisi için oynamaz ancak başkasını eğlendirmek için oynayabilirdi. Demek ki orada kadının eğlenmeye de hakkı yoktu Kısacası hiçbir söz hakkı yoktu. Gerçekten de bu ülke her şeyiyle çağın gerisinde kalmıştı. İyi ki biz bu ülkede yaşamıyorduk. Çünkü burada kadın olmak çok zordu.
Bu geziden çok şey öğrenmiştik. Ne dersiniz çok okuyan mı çok gezen mi bilir acaba.