5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1330
Okunma
Aynanın karşısına geçip oturdu,yüzünü seyretti.Tepesinden vuran beyaz ışığın konumuna göre yüzünü ayarlayarak tekrar tekrar baktı aynaya. Her bir konum değişimden farklı bir yüz beliriyordu aynada.Bu hareketini sayısız defa tekrarladı. Işığa göre kendini her konumlanmasında farklı bir insan yüzü yansıyordu aynaya.Aynaya vuran beyaz ışığın aynada yansıttığı kadar yüz."Ben hangisiyim?"diye sordu kendisine ve yine kendisi cevap verdi:"Hiçbiri ve aynı zamansa hepsinin toplamı."
Bir sigara yaktı,bu defa kendisini sigaralı haliyle seyretti aynada.Elindeki sigara onun suretlerini gerçek zemine bir tek surete indirgiyordu. Elinde bir nesne tutuyordu ve o elindeki nesne "ruhsuz bir nesneydi" ama o "ruhsuz nesne" ona kazandırdığı fonksiyonla onu tek kişi halinde cisimlendiriyordu.Eski sevgilisinin bir sözü aklına gelmişti:"Ruhsuz görünen her nesne insanla birlikte bir ruh kazanır."Eski sevglisi aklına gelince yüzünü ekşitti. "İnsanın bir şeylerin farkında olabilmesi için ille de yalnız kalması mı gerekir" diye düşündü. Oysa şimdi yalnız olabilirdi ama birazdan sigara bitecek ve bir sürü kişiyle olacaktı."İşte ben!Ben Renan Öztoprak.Şu an elimde bir sigarayla aynanın karşısındayım.Bu elimdeki nesne bitecek ve yine bin bir surette bulacağım kendimi aynada."dedi. Sigarasını bitirdi,küllükte söndürdü.Yine aynadaki sonsuz kadar kendisiyle kaldı.
Aynanın önündeki tabureden kalktı,odada bir tur attı. Tekrar aynanın karşısına geçti,değişen bir şey yoktu.Yine kendisi ve bir sürü kendi sureti.Yine kendi kendisinin yabancısıydı.
Kalktı,mutfağa gitti,bir bardak su içti.Odasına dönerken koridordaki boy aynasında kendisine baktı. Az önce odada sadece yüzü görünen "yabancılar" varken bu defa boydan boya kendisine benzeyen bir sürü "yabancı" vardı.
"Uzun süre aynı yerde kalan insanların yüzleri de birbirine benzer"demişti lisedeki felsefe hocası."Evet hoca haklı,aynadakiler bana benziyorlar çünkü ben onlarla uzun süre aynı yerde kaldım ama aynadakiler ben değilim,başka birileri onlar."
Bunu söyleyince gülümsedi,aynadakiler de gülümsediler."Bak ne kadar birbirimize benziyoruz,ben gülümseyince onlar da gülümsüyorlar."dedi. Bu onun hoşuna gitti.Şimdi kahkahlarla gülüyordu,karşısındaki aynadaki "yabancılar" da gülüyorlardı.Karnını tuta tuta gülüyordu.Gülmekten bitap düşmüş bir halde aynanın karşısında duvarın dibine çömeldi.
Çömelmiş halde uzun kızıl saçları yüzünü örtmüştü,bir süre öyle kaldı.Karnına doğru bastırdığı yüzünü kaldırmadı.Eğer kaldıracaksa "karşıdakiler" onun bu haline tanık olacaklardı.Ne kadar ona benzeseler de,onların kendisiyle dalga geçmesinden korkuyordu."Yabancılar!"dedi. "Ben bu evde bir sürü yabancıyla kalıyorum,Hem birbirine benzeyen hem de birbirinden farklı yabancılar."
Ağlıyordu.Kendisin de aslında kendisine yabancı olduğunun farkında olduğundan dolayı ağlıyordu.Ağlıyordu. Öylece.Orda,duvarın dibine çömelmiş halde,başını kaldırmadan. Uzun kızıl saçları yüzünü örtmüş halde. Gözyaşları yüzüne vuran saçlarını ıslatıyordu.Başını kaldırdı aynada kendisine baktı."Ben bu evde yabancı istemiyoprum.Kendim dışımdan kimseyi sitemiyorum.Burada yalnızca ben olmalıyım.Ben yani Renan Öztoprak."
Ynıbaşında duran koridor peteğinin üzerinde duran küllüğü alıp aynaya fırlattı.Küllük yere düştü cam parçalarıyla birlikte. Aynanın yüzüne denk gelen kısmı parçalanmıştı.
Aynada yüzüne baktı.Yüzü bir sürü parçaya bölünmüş olsa da:"Bir sürü kişinin yüzü olacağına varsın benim yüzüm bir sürü parçaya bölünsün"dedi.
Odaya doğru yürüdü.Koridorda ise üst tarafı parçalanmış bir ayna.......