Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
ahmet zeki yeşil
ahmet zeki yeşil

İKİ KİŞİ

Yorum

İKİ KİŞİ

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

708

Okunma

İKİ KİŞİ

İKİ KİŞİ


-Önümüzdeki hafta için iyi çalış.
-Ben gelemeyeceğim galiba.

-Gelemeyeceğim ne demek? Mutlaka beklerim. Herkes bu haftanın çok iddialı geçeceğini söylüyor.
-Hiç vaktim yok. Nasıl çalışacağım bilmem ki..

-Orasını bana bırak. Ben şimdiden başladım çalışmaya. Bir gün kala, yarım saat çalışsak yeter.
-Hep öyle söylüyorsun ama ben sana ayak uyduramıyorum. Bu arada, çevreye de rezil oluyoruz.

-Bu kez söz veriyorum. Seni çok iyi çalıştıracağım. Ancak, evdekileri gezmeye göndermen gerekiyor. Evde kimse olmasın ki, rahat çalışalım.
-Başka bir yer bulsak..Karım huylanmaya başladı da..

-Bizim evde hiç olmaz. Geçen gün, ev sahibi gelmiş, “evinizde çoluk çocuk yok, bu ne gürültü?” diye bozuk attı.
-Sen de kendini kaybediyorsun canım.

-Hayır, sen çok bağırıyorsun. Çalışırken bu kadar heyecana gerek yok. Çalıştıklarımızı uygularken heyecanlanmalıyız. Aksi halde, bu işin zevki kalmaz.
-Hadi ben bağırıyorum, ya sen…O kırıcı hareketlere ne gerek var? Biliyorsun, önceki hafta senin yüzünden televizyonu servise gönderdim.

-Ne demek istiyorsun? Biz bu işi para için yapmıyoruz, anladın mı! Teessüf ederim..
-Tamam tamam, uzatmayalım artık. Bu hafta, malzemeleri hangimiz alacak?

-Ayın kaçındayız haberin yok herhalde..
-Hani para için yapmıyordun?

-Parayı ben vereyim, malzemeleri sen al.
-Korkuyor musun? Kaçak mal almıyorsun ki..Gir eczaneye, ver elindeki listeyi, al malzemeleri.

-İyi ama yapmasını bilmiyorum.
-Düşündüğün şeye bak, birlikte yaparız.

-Olmaz, ben korkarım. Ya patlarsa?..
-Yahu, korkacak bir şey yok. Elimizdeki kitaba göre yapacağız.

-Kitap, resimliyse olur.
-Aslında kitaba bile gerek yok. Televizyonda, bir polisiye filimde görmüştüm. Kolayca yapabiliriz.

-Tebdili kıyafet yapacak mıyız?
-Yapsak iyi olur. Bir defasında, sayın müdürüme söylemediğim lafı bırakmadım. Hatta, suratına tükürdüm de gık bile diyemedi. Eğer bir tanısaydı, ağzıma şey etmişti..

-Ben de aynı şeyi ev sahibine yaptım. Ertesi gün, herif kiraya zam yaptı. Beni tanımış mıdır acaba?
-Sen de çok huylusun. Madem ki korkuyorsun, yapma kardeşim. Neyse, ben şimdi gidiyorum. Hangi gün çalışacaksak haber ver.

(Bir süre sonra çalışmak için buluştular)

-Evdekileri gönderdin mi?
-Elbette, merak etme.

-Hadi, elbiseleri giyelim. Bıyık mı istersin, sakal mı? Güneş gözlüğünün camları yok ama idare et.
-Ders notları nerede?

-İşte ders notları. Derse başlamadan önce teybi açalım ki, iyice havaya girelim.
-Bunlar da ne? Ayıp ayıp, bu kadarı da olmaz..Ben bunları ezberleyemem. Ezberlesem de söyleyemem, utanırım.

-Utanılacak bir şey yok. Karşında müdürün varmış gibi düşün ve söyle. Sen söylemezsen, iş yerinde o sana söyleyecek.
-Senin hatırın olmasa..

-Bak şimdi, sağ kolunu uzatıp, parmaklarını şöyle yapacaksın. Yaptın mı? Sol elinde de sağ bileğini tutacaksın. Tut bakalım. Aynı anda şu sözleri “……………..” bağıracaksın.
-Yok arkadaş, ben o sözleri söyleyemem. Sana söyleseler iyi mi?

-Yahu kardeşim, bunda utanılacak bir durum yok. Geçen gün, dolmuşun kapısını hızlı çarptın diye aynı sözleri sana şoför söylememiş miydi?
-Çok doğru, söylemişti.

-Bu kez başka bir hareket göstereceğim. Dikkatli bak.. İki elini birleştirip şöyle yapacaksın. Bunu yaparken de, şu kağıtta yazılı sözleri bağıracaksın. Anladın değil mi?
-Üüüü..Bu sözleri söylemek için insanda ar namus sıfır olmalı. Kusura bakma birader.

-Ben söylüyorsam, namussuz mu oluyorum? Aynı sözleri pazarda domatesleri seçtiğin için karının yanında söylediler. Yalansa yalan de!
-Haklısın, karımın yanında söylediler.

-Sana, yeni bir hareket daha. Sol elini boru gibi yapıp, sağ elinin avucuyla üçer kez vuracaksın. İşte böyle…Bu hareketi yaparken de şunları “ ………..” bağıracaksın.
-Ulan, doğru dürüst bir tek laf bulamadın mı? Biraz öncekiler neyse, bunu hiç söyleyemem. Boşuna ısrar etme.

-Sözlü sınavdan kaçmak isteyen öğrenciler gibisin. Bu gidişile sınıfta kalacaksın. Onu söyleyemem, bunu söyleyemem, ne bu be! Senin söyleyemediklerini dün nasırına bastığın herif sana söylemedi mi?
-Evet söyledi.

-Öyleyse, sorun yok. Zaten, üzerinde çalışacağımız bir hareket kaldı. Onda da şu sözleri “…….” avazın çıktığı kadar bağırıyorsun. Anlaşıldı mı?
-Bu hepsinden berbat. Söylemek için insanda meşin gibi surat olması gerek. Vallahi söyleyemem..

-Sen, iyice kabak tadı verdin. Ne bu be ! İki saat önce, oğlun sana söylerken gık demedin. Eşeklik bende ki, seninle çalışıyorum. Ne halin varsa gör. Ben yarın maça yalnız gideceğim, tamam mı?...



(İzmir Gazetesi-21 Eylül 1980)

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İki kişi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İki kişi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İKİ KİŞİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
pi
pi, @pi
16.10.2009 21:44:11
:) Hay Allahımmmmm
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL