8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
8375
Okunma
İnsanlar sevgi atmosferlerinde tuttukları yüreklerin dertlerine ortak olmak, hemhal olmak, sadece mutlulukta değil, kederde ve tasada da paylaşımcı yanlarıyla sevdiğinin veya sevdiklerinin yanında olmak arzusu içinde olurlar. Birisinin tırnağının taşa değmesiyle diğerinin yüreğinde sızısını hissetmesi gibi bir güzelliği taşıyorlar yüreklerinde. Benim canımın bir parçası dediğim yüreğine bin Kadir kurban ettiğim can parçam da, yüzümde hüznün izini görünce yüreğine sızı düştüğünü söylüyor bana... Ben ki, değil saçının bir teline, kesip attığı tırnağına dahi bir zararın gelmesi halinde yüreğimin canice hançerlenişini yaşıyorum. Yaşıyorum ya bunu kaç kişi biliyor ki..?
Yüce Rabbim sana yalvarıyorum... Eğer can parçama yakınlığımın cezasıysa bu gül renkli acılar, bir ömür gitmesin benden.
Yüreğimdeki sızının çizdiği resme bakmak sana ne kadar acı geliyorsa can parçam, o resmi çehremde taşımak da, bana o kadar gurur veriyor.
Ne mutlu bana ki accılarını yüreğimde taşıyorum. Ne mutlu bana ki bunun sen de farkındasın. Ne mutlu bana ki bu gül bahçesinden nasiplenmişim can parçam. Ve sen hala yağmur bulutlarını silmekle meşgulsün. Hiç uğraşma ey sevgili... İstemiyorsan ben acılarının da öksüzü olabilirim ama... Ama bunu söylemek bile o kadar ağır ve o kadar acı geliyor ki bana... İliklerime kadar ürperdiğim tek an, sessizliğin seni işgal ettiği andır elmas yüreklim. Sen; yüzümdeki hüzne, ben; sessiz kalışına hiç bir zaman alışamayacağız yâr... Alışamayacağız görmek istemediklerimize. Gün, miadını doldururken bizden çok şeyler alıp gidiyor can... Bu kadar eli açık olamayız. Yarın birimizin duyacağı bir haberle ardarda yıkımların gelmeyeceğinin garantisini mi aldık ki, hala varsayımların hükmünde yaşıyoruz can parçam? Bunları düşündüğüm zaman eşiğinde durduğum o mukaddes kapıyı yumruklayasım geliyor. Haykırasım geliyor insanlara; "ne olur söyleyin O’na, zaman bitmek üzere..!" diye yalvarasım geliyor can parçam...
Haydi yâr... Çık artık şu bulutların arkasından.