31
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2902
Okunma

10-11-EKİM SİVAS ŞİİR ETKİNLİĞİ’NİN ARKASINDAN…
===============================================
09.10.2009 Cuma günü Aydın’dan başlayan yolculuğumuz ertesi günü sabaha karşı SİVAS’a varmamızla son buldu. Otobüs Terminalinde biraz oyalandıktan sonra tüm şairlerin toplanacağı Sivas Öğretmenevine doğru yola çıktım. Öğretmenevine vardığımda beni kapıda Değerli Şair Dostum Zeki Tombul Bey karşıladı. Gelen arkadaşların olduğunu ve kahvaltı salonunda olduklarını söyleyerek birlikte kahvaltı salonuna indik. Orda değerli Hocam Üstade Sevinç ATAN hanımefendi ve yine Ankara’dan Bestekar İlgün SOYSEV beyle kısa bir sohbetin arkasından orda bulunan değerli can dostum Adana-Ceyhan’dan Şair Ahmet ÇELİK beyefendiyle yukarı kata çıktık. Arkadaşlarımız Öğretmenevine gelmeye devam ediyordu. Gelenlerle selamlaştık sonra kısa sohbetler yapmaya başladık. Bu arada yine Adana’dan Değerli Gazeteci şaire arkadaşım Halise TEKBAŞ ile değerli Şair Dost Mansur EKMEKÇİ Bey geldi. Arkasından yine çok değerli şair dostum İbrahim ŞAŞMA beyle biraz sohbet ettik. Bu arada ismini duyup ilk kez karşılaştığımız arkadaşlarla hoş muhabbetler yaptık. Ahmet ÇELİK beyle dolaşırken Antalya Alanya’dan Şaire Fatime Olcay ALTUNTAŞ hanımefendi geldi. Üçümüz sohbet ederken Sivas SİYŞAD Sekreteri Bekir ALİM beyle karşılaştık. Birbirimize sarıldıktan sonra değerli dostumla kısa bir sohbet yaptım.Candan ve içten davranışı ile taktirimizi kazanan dost Bekir Alim bey misafirlerle ilgilenmeye başladı.O arada başından programın sonuna kadar sıcak içten ve misafirperver davranan Bülent ARI beyle tanıştık Bu arada ilk kez tanıştığımız arkadaşlarımızla da dost olup kaynaştık.Bu arada yine başından sonuna kadar zaman zaman yanımıza gelerek hatırımıza soran ilgilenen ve sıcak içten konuşmalarıyla misafirlerin gönlünü kazanan hanımefendi Şaire Fatma PINARBAŞI ile sohbet ettik. O sırada Derneğin Başkanı sayın Sabiha SERİN hanımefendi gelerek bizlere Hoş geldiniz dedi.
Saat 11.30 da Sivas Tur Otobüsü gelerek bizi programın yapılacağı Sivas Ticaret ve Sanayi Odasına getirdi. Burada verilen bir öğle yemeğinin ardından Konferans salonuna geçtik. Tahminen 90 kadar şair ve şaire vardı. Burada yine eskiden tanıdığım değerli Dostum Şevki KAYATURAN beyefendi ile ayaküstü sohbet ettik.
Program, saygı duruşu ve istiklal marşının salonda bulunan tüm katılımcılar tarafından okunmasıyla başladı. Arkasından SİYŞAD Başkanı Sabiha SERİN hanımefendinin ‘’Sayın Valim, Sayın Belediye Başkanım ve Değerli Şair arkadaşlarım sözleriyle devam etti. Sonradan Vali beyin ve Belediye Başkanının salonda bulunmadığını söylediler. Dernek hakkında ve şairlerin Sivasta buluşması ile ilgili konuşmadan sonra İsim Listesinin birinci sırasında bulunan Değerli can dostum Ahmet ÇELİK (Su Lalesi) beyin kürsüye çağrılması ile başladı. Gür sesiyle okuduğu şiir gönüllerde çığır açtı. Arkasından listeye göre şairler çağrılırken sıra bozuldu bir alttan bir üstten bir ortadan çağrılmaya başladılar. Bu arada yine İspanyadan katılan değerli Şaire dost, konuşmasıyla duruşuyla ve güler yüzüyle gönüllere taht kuran Hadiye KAPTAN hanımefendinin şirini büyük bir zevk içinde dinledik. Arkasından sinevizyon görüntüleriyle Gız Anam şiirini okuyan İbrahim ŞAŞMA beyi nefessiz dinledik.
Saatler geçiyordu…Bir ara kura’mı öyle çıktı, yoksa birilerimi öyle istedi bilemedik ama listeye bakanlar bunu hemen gördü Bir Sivas’tan birde …….. (istismar yapılmasın diye buraya İL’in adını yazmıyorum. Çünkü içinde bu İlden gelen çok değerli can dost şair arkadaşlarım var) çağrılmaya başladı Şairler kürsüye geldiler birer birer. Hepsi de ayrı tatta birer cevherdi… Birinci bölümün son kısmında Bestekâr İlgün SOYSEV hocam Udu’yla güzel şarkılar söyledi… Bu arada Sevinç ATAN ve Miyaser GÜLŞEN hocalarımın da şarkı olan şiirleri hep birlikte söylendi.
İkinci aradan sonra tekrar başladı şairler kürsüye çağrılmaya… Zaman geçiyordu… İkinci bölümün sonuna doğru da (Bu üç bestekârın sahneye çıkış sırasını şaşırmış olabilirim. Aklımda kaldığı kadarıyla yazıyorum) Bestekâr Aslan BAYKARA hocam sahnede yerini aldı… yine çok güzel şarkılar dinledik.
Üçüncü bölüm şiir dinleti başladığında salon birer birer boşalmaya başlamıştı. Dinleme yetisi azalan şairler haklı olarak Konferans salonundan dışarıya çıkıp hava alıyorlardı. Şöyle bir baktım elimdeki listeye. Üst ve alt sıradaki şair arkadaşlar şiirlerini okumuşlardı. Ama ben neden se kalmıştım. Saatler geçti… Artık kimsenin şiir dinleme sabrının kalmadığı ve yarıdan fazlasının dışarıda olduğu bir anda adımın okunduğunu duydum. Ancak hemen değiştirdiler bir başka arkadaş kürsüye geldi.Bunu çok üzüldüm.Elimde okumak için ayırdığım bir şiirimi çantama bıraktım.Bu arada çağrılan şair arkadaşta şiirini tamamlamıştı.Adımın tekrar okunduğunu duydum.Saate baktım 6 ya yirmi var… Kürsüye geldim. ‘’Değerli Arkadaşlar Salon yarıdan fazla boşaldı.Ben şiir okumayayım.Bir hikaye anlatayım dedim ve başladım anlatmaya…’’Askere gidenler çok iyi bilirler Acemi birliğinde Yeni Askerlerin Direncini arttırmak ve zorlukları alıştırmak için sabahtan akşama kadar zorlu eğitim yaptırılır, akşam üstü yorgunluktan biten acıkan asker yemekhanenin önüne getirilir.Yemekhaneden mis gibi yemek kokuları geliyordur.Asker bir an önce yemekhane gidip karnını doyurmak ister.Tek sıra halinde yemekhaneye girerler.Komutun gelmesi bekleniyordur.yemek yenmesi için.Ancak ayağa kalk tek sıra halinde dışarı…Asker şaşkın biçimde dışarıya çıkar..İstikamet eğitim sahası.koşar vaziyette marş! Asker ne oluyor diye düşünürken eğitim alanına varmıştır.yarım saat kalınır.Tekrar yemekhanenin önüne getirilir.Ama artık içerden buram buram sıcak yemek kokuları gelmiyordur.İçeriye girer komut verilir yemeğe başlar.Ama açlık kalmamıştır iştah kalmamıştır..Yemeğini yemek için yer…..İşte bizim şiir okuma sırası aynen böyle oldu arkadaşlar.Artık bu saatten sonra şiir okumanın bir tadı tuzu kalmamıştır.Bu nedenle sadece bir şiirimden bir kıta okuyup kürsüden ayrılacağım dedim…
-Toplumda iki taraf, ezilenler ezenler,
Umutla bekleyip de, şu canından bezenler.
Sıra gelmiş gelmemiş, hep durmadan gezenler,
___Her bir şeyi bırakıp, bu düzene uydun mu,?
___Pişmiş aşın içine, su koymuşlar duydun mu?
Deyip Kürsüden ayrıldım. Çünkü o sırada artık Salonda SİYŞAD Başkanı bile yoktu. Benden sonra çıkan iki arkadaş da sitemli okudular.Son okuyan arkadaş Her dörtlükte AMİN deyin deyince, ta arkalarda oturan Fatma Hizmetli hanım bağırdı..Amin dedirteceğine Bir Organizenin ne kadar zor yapıldığını biliyor musun?.... Tabi ki her zorluğu insanlar özellikle şairler bilirlerde işte zor olmasın diye Organize onun için yapılır. Sanırım bunu da o bağıran arkadaşım bilmiyordu…
Bestekâr Sezai KAYA Üstadımın güzel şarkılarıyla şiir okuma programımız böylelikle Mutlu bir şekilde SONA ERDİ…
Yine, Sivas Tur Otobüsüyle Akşam yemeği yenilecek yer olan Aksu çayının kenarındaki Aksu Restaurant’a geldik. Akşam yemeği burada yendikten sonra yine Çay ve müzik dinlenmesi için Paşabahçe Alabalık Tesislerine gittik. Burada değerli Bestekârlarımızın eşliğinde okunan sanat müziğinin yanı sıra Miyaser Gülşen hanımefendi ile Hadiye KAPTAN hanımefendilerin nefis şarkılarıyla ruhumuz şarkı gıdasını aldı... Saat 12 de Gece konaklayacağımız yerlere dağıtıldık.
İLK GÜNÜN SONU…
11.Ekim Pazar günü saat 8.30 da kalmakta olduğumuz Sağlık Müdürlüğü Misafirhanesinden Sivas Tur Otobüsüne binip, diğer misafirhanelerde kalan arkadaşları da toplayıp sabah kahvaltısının yapılacağı Hafik Gölü Belediye Tesislerine doğru yola çıktık. Gelirken iki arkadaşımızın misafirhane de kaldıklarını öğrenince döndük onları aldık.Sonra Hafik Gölü Tesislerine geldik.Bizi Hafik Kaymakamı ile Hafik Belediye Başkanı sıcak bir şekilde karşıladı.Gölün güzelliği bir harikaydı.Kuş cenneti gibi..Göl kenarında güzel bir kahvaltı yaptık. Kahvaltıdan sonra Şiir ve Şairler ile ilgili Kaymakam İlyas MEMİŞ bey çok güzel bir konuşma yaptı.Arkasından Belediye Başkanı Uzman Dr.Zeki AYDIN bey yine çok sıcak sevecen ve şairlere önem veren bir konuşmayla gönlümüze fethetti.Biraz orada durduktan sonra tüm şair arkadaşlarla tek tek tokalaşarak bizi oradan yolcu ettiler.. İşte Ülkenin İdarecileri böyle yapıcı ve halkıyla iç içe olmalılar. Keşke Vali bey yada Vali yardımcısı bey göstermelik olsa da bizlere bir Hoş geldiniz deselerdi. Ülkenin dört bir yanından gelen Şairler Onları minnetle yad ederlerdi. Sivas tur Otobüsüyle Şehir Merkezine geldik. Otobüslerden inerek Paşabahçe piknik alanına gittik. Orada şelalede resimler çektirdik. Yarım saat orda durup, tekrar otobüse binerek, 02.Eylül-18.Aralık 1919 da Milli Mücadele Karargâhı haline getirilen Atatürk Kongre ve Etnoğrafya Müzesine gezdik. O meydanda bulunan Buruciye Medresesi, Hükümet Konağı Jandarma Binası Taş Han gezildi. Madımak Otelini karşıdan gördük… Sonra son yemeğimiz olan öğle yemeğini yemek üzere Pide Lokantasına geldik. Öğle yemeğinden sonra Türkiye’nin dört bir yanından gelen Şair arkadaşlarla vedalaşarak, Sivas tan ayrıldık.
Sivas Şiir etkinliği birkaç sıkıntı dışında çok güzeldi….
Özellikle başından beri misafirlerle ilgilenen her gittiğimiz yerde doyurucu açıklamalarıyla bilgilendiren Bülent ARI beye, olgun ve bilinçli içten davranışlarıyla bizleri mutlu eden Sayın Bekir ALİM beye, güzel konuşmalarıyla Zeki ÇİMEN beye, başından beri güler yüzlü tatminkar açıklamaları sıcak ev sahibi tavrıyla bizleri çok mutlu eden fırsat buldukça yanıma gelerek bizlerle sohbet yapıp Sivas hakkında bildi veren Fatma PINARBAŞI hanımefendiye buradan şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca SİYŞAD Başkanı Sabiha SERİN hanımefendinin güler yüzlü samimi tavırlı sevgili Eşine de çok teşekkür ediyorum.
Şiir etkinlikleri, Ülkemizde kalemiyle duygularını pınar gibi akıtan, akıtırken baktıran,bakarken dinlerken şiiri sevdiren can yüreklilerin buluştukları yerlerdir.Bu yerlerde kaynaşma, kültürel aktarım ve bizi biz yapan değerlerin zenginleştiği,coştuğu zemin oluşturması bakımından ve etkinliğin yapıldığı yerlerin tanıtımı bakımından büyük önem arz eder…Bir önemli günü de böyle geçirdik….Hoşça kalın…
Hakan KURTARAN
12.Ekim.2009-Aydın