5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1234
Okunma

Yıllardan 1996 o yıl kış erken gelmişti. İkinci hamileligim çok zor geçiyor. Henüz 3 yaşındaki oğlum yapabileceği tüm kaprisleri , tüm şımarıklıkları, nazları , yaramazlıkları yapıyordu. Oysa benim bir tane değil 5 tane daha çocuğum olsa onun yeri hep bambaşka olacak o ilk göz ağrım olacak bunu bilmiyordu. Beklenen an gelmiş pespembe yanakları badem gözleriyle dünyada gördüğümüz en tatlı en sevimli bebek dediğimiz kızımız dünyaya gelmişti. Kız torun yoktu. Sülalede küçük olarak da kız yoktu . Her kes kızımızın gelişiyle sevindi. Oysa benim aklım doğum yaptığım anda bile oğlum ne yapıyordaydı. Ziyarete çıkardılar oğlumuda , öyle sıkı sarıldıki bana anne yaramazlık yapmak şuracıkta yatarım gönderme beni dedi. O kelime benim hala kulaklarımda ayak ucunda bile yatarım anne. Günler günleri kovaladı ilgimi hiç eksiltmedim onun yerinin hep özel olduğunu ona hissettirmeye çalıştım. Ama her gün defalarca bana aynı soruyu sormaktan yılmadı.Anne beni seviyormusun? Her seferinde evet seni canımdan çok seviyorum oğlumm bir tanem dediğimi bildiğin halde sordu bu soruyu. Birtanem kınalı kuzum bak gözlerime derdim gözbebeklerimde kendisini görürdü bak annem gözümün nuru iki gözüm kim derdim....Yüzü sevinçten çığlıklar atar_Men..Men derdi yani ben ben ;)))))
öpmeye koklamaya kıyamadığım onu 10 dakka görmediğimde özlediğim oğlum eşimin beni terketmesinden sonra bir tercih yaptı . Babasını seçti..Şimdi ben sormak istiyorum oğluma Kınalı Kuzum beni seviyorsan neden benden vazgeçiyorsun? Beni sevmiyormusun?
annen senin için canını bile verir..Şunu unutma senden asla vazgeçmeyeceğim. Seni çok ama çok seviyorum.