8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
917
Okunma

Ben, beş yaşındayım, ablam, sekiz yaşında.
Neredeyse ayda bir kez yeşil giyimli adamlar.(Asker) Evimize gelip bütün evi darmaduman edip gidiyorlardı…
Dedim ya çocuktuk. Annem yeşil kıyafetli adamlar diyordu çünkü asker dediği zaman kuzenim korkup bayılıyordu…
Bizim çocukken en değerli oyuncaklarımızdan biri el taşlarımızdı… Küçük taşları toplayıp el taşı oynardık, sonra da onları kimsenin bulamayacağı yerlere saklardık…
Gene bir gün yeşil kıyafetli adamlar geldi bütün evi dağıttıktan sonra tam gitmek üzereyken biri bağırdı komutanım buldum… Komutan, iyi bir iş başarmış edasıyla bir koşu askerinin yanına gitti duvar deliğinden bir çorap içinde bağlı bir şeyler bulmuştu asker, muhtemelen kurşundu… Biz bir kenarda gülümseyen gözlerle izliyoruz. Annem şaşkın ne bulmuş olabilirler ki! Neyse komutan çorabın içindekileri boşalttı bizim meşhur ve değerli el taşlarımızdı buldukları… Annem gülmeye başladı tabi biz de….
Hacer Çinitaş/2009
Dostlarım, bu benim ilk öykü denemem üslupta bir hata varsa affola…