Aldatılmak ne kadar zorumuza gidiyor ve bize bir o kadar da acı veriyor değil mi?
Oysa aldatan biz olduğumuz da her şey değişiyor dünya tozpembe görünüyor gözümüze işte asıl sorunda burada zaten… Biz aldatırken bizi bekleyen insanı hiç düşünmeden hareket edebiliyorken onun ne düşündüğünü ne his ettiğini veya bunu duyunca nasıl bir hal alacağını hiç düşünmeyiz. Ta ki aldatırken aldatıldığımızın farkına varıncaya dek bu böyle devam eder. Fark ettiğimiz anda ise iş işten geçmiştir artık ve geriye kalan tek bazen eski aşk mektupları, bazen birlikte çekildiğimiz resimler, bazen eski hatıralar, bazen de hiç istemesek de yeni cilalanmış bir çift boynuz…
İnsanoğlu bunu her zaman yapar ve her zamanda yaptığının yanına kar kalacağını sanır ama gün gelir devran döner ve yaptıkları ile baş başa kalır… Elbette her insan hata-hatalar yapar önemli olan bu hata-hataların zamanında farkına varmak ve bunları tekrarlamamaktır.
Ama dedik ya insanoğlu her zaman hata-hatalar yapmaya meyilli bir varlıktır diye hatasız kul olmaz diye… Her insan hayatında defalarca hata yapmamış mıdır? Dönüp bir geçmişinize bakın ne kadar hatalar yaptığınızı fark edeceksiniz. Konumuzu daha fazla dağıtmadan aldatmaya ve aldatılmaya geçelim: En basit örneği bir erkek sanal âlemde kendine arkadaş bazen de bir sırdaş seçebilir ve hatta belli bir süre sonra karmaşık duygulara kapılıp karşısındaki bayandan farklı beklentiler içerisine girebilir ama kadın asla neden mi? Erkek yapınca elinin kiri kadın yapınca namus meselesi işte olay bu kadar basit olarak lanse ediliyor birçoğumuzca ama işin özü asla bu değil ve bu olmamalı…


...................

derler, aldatma, yoksa aldatılırsın.

buna yürekten inanıyorum.

güzel paylaşımdı.