Yoluma kaldığım yerden devam ettim yanıma şemsiye almamış olmam büyük bir talihsizlikti tıpkı o kamyondan sonra hiçbir aracın bu yolu tercih etmemesi gibi yolun az ilerisinde köprünün üstünde benim gibi yağmurun altında kalan bir kadına rastladım ıslanmıştı belli ki benden önce yola koyulmuştu yanında başı düz , gözleri iri ancak patlak olmayan , ayakları perdeli bir köpek vardı bu köpek Wimpole sokağının en cins köpeği ile bile boy ölçüşebilirdi köpeğin tasmasını elinde sıkıcı tutan kadın ise pek güzel sayılmazdı saçlarını alelade bir şekilde toplamış üzerinde beyaz gelinliği andıran eski bir elbise vardı benim ona baktığımı fark etmiş olacak ki köpeğin tasmasını elinden bırakıp hızlı bir şekilde yolun karşısına geçti , köpekse orada öylece bana bakıyordu ta ki yolun karşısındaki kadın "flush buraya gel"
diye seslenene kadar.

Böyle bir havada yaşamak isteyeceğim son şey sanırım böyle bir kadınla uğraşmak olacaktı , yolun karşısında öylece durup bana bakıyordu , sanırım benim buradan biran önce uzaklaşmamı diliyordu Tanrısından; nerde olsa bu bakışları tanırım suan yağmurun altında ıslanmama sebep olan o kadın da böyle bakardı onunla beraber yaşamış olmanın verdiği tecrubeye dayanarak sunu diyebilirim ki bir feministi yağmur görüş mesafemi ne kadar kapatırsa kapatsın tanırım,kendilerine olan güvenlerini çok çabuk kaybedip çözümü ölümde ararlar belki de bu en az köpeği kadar korkunç kadın bunun için bekliyordu ancak tercihi pek doğru sayılmazdı geçen yazdan bu yana Ouse nehrinde intiharı deneyen bir çok kişi olmuştu ancak bunu başarabileni henuz duymadım eğer bu kadında derdi bu ise Ouse onundur.
İntihar etme düşüncesi hayatımın bir çok evresinde benim de aklımı çelmiştir, bileklerini kesmek ya da yüksek bir binadan aşağıya kendini bırakmak bunun için bir çok yol var ama en kestirmesi haplar olsa gerek, bu küçük şeyler yataktaki başarısızlığını örtmek , yoğun bir iş günü ardından başındaki ağrıları kesmek ya da hayatına son vermek için kullanılabiliyor sanırım kesin bir prospektüse hiçbir zaman sahip olamayacağız ilaçlarla ilgili.

Yağmur taneleri burnuna çarparken romantik hayallere dalamıyorsun, sadece yürüyorsun. Yağmur şiddeti iyiden iyiye arttırıyordu yol boyunca ne ağaçların şekli değişiyordu ne nehrin kıvrımları en son bir iki saat önce köpeği ile birlikte öylece duran o kadına rastlamıştım zature olup ölmeden önce hemen sığınacak bir yer bulmam gerekiyordu