nasıl bir ülkedirki her olay sonrası kurgulanmış yaldızlı kelimelerle duygu hanemize hitap sanatıyla sunulan yalanlar beynimizce özümsenip acılarımız şursuzca sindirile bilmiştir .siyasiler zeytin yağ misali olayları öylesine güzel geçiştirmektelerki bizler birey olarak sadeci dinlemeyi vede sinmeyi biliyoruz kendimize ne yazıkki şu soruyu hiç ama hiç sormayı dahi düşünmüyoruz.bunlar ne diyor
deprem olur onca insan ölür suçlu bellidir yaradan gelen ALLAH tan gelmiştir.taktiri ilahi kazalar olur suçlu yine aynı adrestir sel our aynı ev çöker aynı taktiri ilahi insanlar nedense kendilerinde suç aramayı sevmezler aslında çok iyi bilirlerki suçlu kendileri
Kendilerini temsil edenleri seçerken bile kulaktan dolma bilgilerle birilerini kahraman ilan edip ona tapar derecede biat ederler o makamlara gelenler o makamları hayel bile edemezken kendilerini kral sanmaya başlarlar koltuk öylesine cazibeli bir makamdırki onu kaybetmemek için artık o koltuklardaki kişiler makamı korumak ugruna herşeyi mübah görürler artık kör olmuşlardır agızlarının içine ve vijdanlarına yalan yuva yapmıştır söylenen her yalana kendileri bile yalan olmasına karşın inanmaktadırlar yani yalan peşinden gidilen bir yol olmuştur bu yolda ülkeyi ne yazıkki dipsiz bir kuyuya yuvarlamaktır egerki halkımız derin uykusundan uyanmazsa ülkemizin aldıgı bu yalan yolu kuyunun dibinde son bulacaktır olan yine sana bana olacaktır çünki siyasilerin çocuklarının gelecegi çoktan yurt dışında inşa edilmiştir bile