10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1372
Okunma

Hepimiz birer sevda yolcusu değilmiyiz?
Bir yerlerde kaybomuş,ışıksız kalmış,sevmişizde anlatamamışız yada anlayamamış.
Ertelemek sevdayı,yaşamı ertelemek değilmidir?Varlığında ,yokluğunu yaşamak sevgilinin,yokluğunda aramak onu, soluksuzca koşmak peşinden..Ellerimizde hayallerimiz,yüreğimizde yüreksizlik,korkularımız yaşamaya dair...
Hepimiz birer korkak değilmiyiz?Aynı ormanda karanlıklara gömülüp,ışığı aramayan,gördüğü halde ışıktan kaçan,sonrada ardından kovalayan...
Hepimiz istemiyormuyuz yüreğimizdekileri,hayallerimizi,düşlerimizi yaşamayı ? Ve yine hepimiz kaçmıyormuyuz bundan?
Katlayıp,katlayıp kaldırıyoruz,birgün kullanılacak diye,tertemiz,özene bezene kurduğumuz düşlerimizi gelin kızın çeyiz sandığına kaldırdığı gibi ..Sararıyor kullanılmadan,sonra ne kullanabiliyor,ne atabiliyoruz orada kalıp yürek yangını oluyor...
Geride koca bir sandık kalan...İçinde yaşanmamış düşler,gülünmemiş gülüşler,hayaller,kırıklıklar,pişmanlıklar ve ah keşkeler...Küçük bir köşesinde yeni umutlar...
MıSRa
2005