Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
onurumsun
onurumsun

Anne Yüreği ( 2 )

Yorum

Anne Yüreği ( 2 )

11

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

998

Okunma

Anne Yüreği ( 2 )

Anne Yüreği ( 2 )

Adam oturduğu yerden anında dikildi ayağa. Birkaç dakika önce kedi gibi miyavlayarak eşinin yüzüne bakan adam, aslan kesilmiş, gözlerinden ateşler saçıyor, ağzından salyalar akıtıyordu.

“ Sen kim oluyorsun da hayır diyorsun. Ben sana fikrini sormadım hazırlan dedim. Kızı isteyecekler dedim. Sen tutmuş fikrini sormuşum gibi “ hayır” diyorsun. Çekil karşımdan hazır kaşık düşmanı. Saçın uzun aklın kısa. Elinin hamuruyla erkek işine karışmaya cüret ediyorsun ha, beyinsiz, aptal kadın” diyerek yerinden kalkmış eşinin yüzüne iki tokat indirmişti.

Anne o tokatlar karşısında sendelememişti bile. Eşinin gözlerinin içine korkusuzca bakarak” Hayır dedim ve benim dediğim olacak. Kızım okuyacak ve doktor olacak” dedi bir defa daha. Bu defa adam deliye dönmüştü. Yalnız eli ile değil, bulduğu dayakla karısını dövmeye başlamıştı. Bu ilk değildi kadının yediği, çok geceler sarhoş gelip, çocuklarının gözü önünde acımasızca döverdi kadını. Çocuklar alışmış olmalıydı buna ama alışamıyorlar yine anneleri dayak yediğinde korku ile bir yerlere siniyorlardı. Henüz çok küçüklerdi ve annelerini babasının elinden kurtaramıyorlardı. Çocuklar korkudan sıkıca sarılmışlardı ablalarına. Kız, annesinin yediği dayağa mani olamıyordu ama hiç değilse kardeşlerini koruyabiliyordu. Babası hala annesini dövüyordu. Onu öldürecekti sanki. Birden yerinden kalkıp annesinin olduğu odaya koştu. Ve “ Tamam, baba tamam. Okumayacağım evleneceğim, yeter annemi dövme” diye bağırdı.

Kadın yarı baygın yatıyordu yerde. Yüzü gözü kan içindeydi. Nereden aktığı belli olmayan kan kadının yüzünü kaplamıştı. Ama adamın bunu görecek hali yoktu. O vurdukça vuruyor ve hiç acımıyordu. Adam kızın sesi ile kızına döndü. “ Seni de geberteceğim ananı da. Yarın kocaya gideceksin. Kocaya varmayıp da orospu mu olacaksın” diye bağırarak kızın üstüne yürüdü ve elindeki dayakla kızına vurmaya başladı. Bir iki derken kadın gücünü toplayıp kızının üstüne yattı. Bu defa yine kendisi yiyordu dayağı Adam durmak bilmiyordu ama çocukların odaya girmesiyle onlara döndü. Çocuklar “ anne anne” diye ağlıyordu. Adam çocuklara baktı. Ve elindeki dayağı yere attı. Çocukları birer kenara itip dışarı çıktı. Kızın durumu annesinden daha iyiydi ve canı yanarak kalktı uzandığı yerden. Lavaboya kadar gidip, ıslak bir havlu alıp annesinin yanına geldi. Yüzündeki kanı sildi. Havlunun her tarafı kan olmuştu. Bu defa üstündeki elbisesinin eteği ile annesinin kalan kanlarını temizledi.
“Anneciğim canım annem, benim yüzümden ne hale geldin” diye ağlıyordu.

Kadın tüm gücünü toplayıp, hiçbir şey olmamış gibi baktı kızının yüzüne. Sonra dönüp kapının eşiğinde, onlara bakan çocuklarını gördü. Eli ile onları yanına çağırdı. İki çocuk da annesinin sıcacık kollarının arasına girmişlerdi bile. Korkudan ağlayan çocuklarını sakinleştirdi ve onları büyük bir sevgi ile öptü. Sanki bütün gücünü çocuklarından almış gibi olduğu yerden doğruldu ve koşar adım diğer odaya geçti. Dolabı açtı küçük bir el çantası buldu ve o çantaya yalnızca çocuklarını biraz olsun idare etsin diye, çocuklarının eşyalarını doldurdu. Yatakları yığdığı dolaba koştu ve yataklardan birini kaldırıp bir şeyler aldı. Kadın kızına da çocukları giyindirmesini söylemişti. Kız, kardeşlerini sıkıca giyindirmiş annelerinin ne yapacağını merakla bekliyorlardı kapının girişinde.

Anne “Haydi çocuklar gidiyoruz” dedi ve üç çocuğun elinden tutup kapıdan dışarı çıkarttı. Genç bir kadın ve yanında üç çocuk akşamın alaca karanlığında koşar adım, arkalarına bile bakmadan, bilinmez bir yola çıkmışlardı. Köyden olabildiğince uzağa gitmeleri gerekiyordu. Eşi mutlaka, kendisi gibi içmeden duramayan arkadaşları ile harmanda içmeye oturmuş olacağından, şişenin dibini bulmadan dönmezdi eve. O gelene kadar uzaklaşmaları gerekiyordu köyden.

Ne kadar yürüdüler bilmiyorlardı ama epeyce uzaklaşmış olmalıydılar. Çok yorulmuşlardı ve çocukların da karnı acıkmıştı. Torbaya attığı ekmeği böldü ve çocuklarının eline verdi. Bununla idare etmeleri gerekiyordu kasabaya inene kadar. Kadın hiç kasabaya gitmemişti. Kaç saat uzaktı bilmiyordu ama gittikleri yolun onları kasabaya götüreceğini tahmin ediyordu. Gecenin zifiri karanlığı iyice çökmüştü ve artık göz gözü görmüyordu. Bu gece ay dede de çıkmamış aydınlatmamıştı yeryüzünü. Bir zaman sonra bir araba sesi duydular ve hemen yol kenarına saklandılar. Ama kız, kardeşlerinin kendisi yüzünden bu kadar sefalete düşmelerine dayanamamış, ne olursa olsun bu arabanın önüne çıkmaya karar vermişti. Araba yanlarına yaklaşınca kız hızla çıktı yolun ortasına. Şoför kızı görünce durdu hemen,

” Küçük ne işin var gecenin bu saatinde burada.”

“ Nereye gidiyorsun amca.”

“Şehre gidiyorum kızım”

“Bizi de şehre kadar bırakır mısınız? İki kardeşim ve annem ile birlikteyiz”

Adam yol kenarına dizilmiş bu dört kişiye bakıyordu. Kadının ve çocukların halinden bir şeylerden kaçtıkları ve dayak yediklerini anlamıştı. Adam hiç düşünmeden aldı onları arabaya. Gecenin bu saatinde yalnız bırakamazdı bu ıssız dağ başında. Günün ilk ışıkları ile şehre girmişlerdi.

” Gidecek yeriniz var mı kızım” dedi kadına.

Kadın mahzun gözlerle baktı adamın yüzüne “ yok” dercesine. Adam bu kaderini yenmeye çalışan dört kişiye yardım etmeye karar vermişti. Ne olduğunu sormamıştı ama başlarına gelenleri az çok tahmin ediyordu. Onları sıcak bir yere götürdü.

“ Sizin kalacak yeriniz yok anlaşılan. Buraları da bilmiyorsunuz sanırım. Şimdi burada oturun, ben yemeniz için bir şeyler alıp geleyim.” dedi ve odadan çıktı.

Burası bir işyeri olmalıydı. Resimlerde görmüştü kız. Adam, elinde ekmek ve birkaç parça kahvaltılıkla döndü geri. Sıcak çay da söylemişti yan taraftan. Çocuklar hemen yemeye başladılar ve adam ilk defa “ neden kaçtınız anlatın bakalım bana.” Dedi.

Devam edecek

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Anne yüreği ( 2 ) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Anne yüreği ( 2 ) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Anne Yüreği ( 2 ) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
GÜLDESTE
GÜLDESTE, @guldeste
9.10.2009 23:31:19
hayırlı geceler anayüreği yazınızı okumaya başladım ama birinci bölümünü bulamadım toplumumuzun kanayan yarasını gerçeklerini anlatmışsınız mükemmel bir dille bir solukta okudum şimdi diğer bölüme merakla geçiyorum sevgilerimi bıraktım kucak dolusu güllerle
ıssızgemi
ıssızgemi, @issizgemi
8.10.2009 11:39:39
anne sıcaklığını tatamış biri olarak yazınız burktu yüreğimi...
seriyi hepten okuyacağım inşallah.
hepsini okur öyle düşüncelerimi söylerim..
eline sağlık efendim..
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
7.9.2009 22:35:29
İnşallah sonları iyi olurda kurtulanlardan olurlar.
Yzınızı bir solukta okudum harika bir yazı.
Kutlarım...
Sevgilerimle...
Onur BİLGE
Onur BİLGE, @onurbilge
7.9.2009 19:28:09
4 puan verdi
"İnsan kaderinden kaçamaz."derdi bir çingene."Sen gitmeden, kaderin gider oturur, gideceğin yere!.."

İnşallah Allah KİMSESİZLŞERİN KİMSESİ olaerak, bu durumda olanların kaderlerini değiştirir de yüzleri güler!

Kutluyorum.
Ali Ekber Hırlak
Ali Ekber Hırlak, @aliekberhirlak
7.9.2009 11:13:01
10 puan verdi
hayatın gerçekleri o kadar çok var ki günümüzde halen devam ediyor küçük yaşta çocukluğu yaşamadan evleniyor
lar güzel bir konu dile gelmiş hisseden yürekten,sevgilerimle.
Arzen Ata
Arzen Ata, @arzen-ata
7.9.2009 09:56:09
9 puan verdi
çok sürükleyici ve etkileyici bir anlatım
tebrikler
devamını sabırsızlıkla bekliyoruz
selam ve sevgiler
dilfin
dilfin, @dilfin
7.9.2009 02:23:19
duyarlı yüreğinizi yürekten kutlarım.
saygılarımla...
*deniz*
*deniz*, @-deniz-
7.9.2009 02:10:02
10 puan verdi
gittikçe insanı içine alan bir hikaye ve bende sabırsızlıkla bekliyorum devamını....
çok akıcı ve çok güzeldi...
sevgimle,,
ayhansarıkaya
ayhansarıkaya, @ayhansarikaya
7.9.2009 01:56:54
10 puan verdi
Heyecanlı bir ikinci bölüm okudum yine.
Aileyi bakalım ne gibi problemler bekliyor.Şoför kardeşin sevecen olmasına sevindim.(Babamd a kamyon şoförüydü)

Yine toplumun kanayan yarası işlenmiş.Bu yara,bizim gibi geri kalmış toplumlarda mı oluyor bir türlü anlamış değilim.İnşallah düzelir.Ama bizler de yazmak zorundayız...

selamlar...
hüzünlüşarkım
hüzünlüşarkım, @huzunlusarkim
7.9.2009 01:23:06
10 puan verdi

Kalbim yerinden çıkacak gibi bir solukta okudum.
Sanki bendim o anne!

Merakla bekliyorum iyi haberlerini.

Sevgimle..
aysegul-deniz
aysegul-deniz, @aysegul-deniz
7.9.2009 01:12:47
çok büyük bir cesaret örneği.dilerim o hayatlar yarım kalmaz.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL