4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
582
Okunma

Değerli okurlar Cumhuriyetle birlikte Anadolu da başlatılan kalkınma hamlesi, eğitimde birlik seferberliğiyle taçlandırılmış ve millet olma şuurunun temel taşlarından birini oluşturmuştur.
Okuyan ve öğrenen insanlar, uygulamalı sistem içerisinde kendilerinin araştıran, sorgulayan, teorik olarak alınan bilgilerin uygulamada sonucuna ulaşan bireyler olarak yetişmeleri hem de memlekete faydalı birer yurttaş olarak yetişmeleri bakımından, son derece isabetli, faydalı bir yapı altına alınmışlardır. Bu sistem içerisinde ki başarının şahlanışını ve yurt genelinde uygulanan okuma yazma ve eğitim seferberliğinin doruğa ulaşmasını ise EĞİTİM ENSTİTÜLERİ SAĞLAMIŞTIR.
Kendi okulunu kendi inşa eden, ihtiyacı olan araç ve gereçleri kendi atölyelerinde imal eden, tükettiğini üretebilmeyi öğrenen ve yurt genelinde de üretime katkıda bulunan nesiller hep bu dönemde yetişmiştir.
Nereden nereye…
Daha sonra, batı emperyalizminin baskılarıyla ve yerli işbirlikçilerin katkılarıyla, Türk Milleti için son derece önemli olan bu sistem maalesef yavaş yavaş ortadan kaldırılmış ve KÖY ENSTİTÜLERİ ORTADAN KALDIRILMIŞTIR. Kuşkusuz ki bunun yerine getirilen sistem yada sistemler, Batı emperyalizminin Türk milletine zorla kabul ettiremediği Yurdumuz ve Milletimiz için son derece zararlı alışkanlıkların yerleşmesine sebep olmuştur. Düşünceden, araştırmadan, bilimden uzak, sadece verileni ezberlemekle yükümlü kılınan, üretimden uzak kocaman bir tüketim toplumu haline gelmişizdir.
Size düşündürücü bir örnek vermek istiyorum.
Geçen gün İlkokul 1. sınıfa giden kızımın çantasından çıkardığı ev ödevini yapmasına yardımcı olmak istedim. İlkokul birinci sınıfa giden kızımın ödev kağıdında yazılı bir metnin öğrenci tarafından okunması ve kağıdın boş olan yarısına yazılması gerekiyordu.
Bu metni aynen aşağıya yazıyorum.
Jale bunları unutma!
Oje ile ruj sürülür makyajda.
Araba saklanır garajda.
Güneşleniriz plajda.
Telefon edilir jetonla.
Yatarken giyilir pijama.
Jale bunları unutma!
Evet değerli okurlar. Milli Eğitim tarafından henüz İlkokul 1. sınıfta ojeyle, rujla tanıştırılan kızıma 2009 yılında telefon etmek için de jeton öneriliyordu. Kendisine gösterebilmek için çok aradım ama telefon jetonu bulamadım. Oje ile ruj’u almadığım için her akşam kızımla tatlı bir tartışma yaşıyorum. Bu ödev kağıdının kaç yılında kimler tarafından hazırlandığını bende çok merak ediyorum.