Sevgili Ertuğrul ÖZKÖK nihayet döndü .

Ve izlenimleri kısaca özettersek kendi ağzından dinleyelim.


Evet, Kâbe’nin etrafında 7 tur attım. Her köşesinde iki avucumu açarak, sağ elimin içini öperek selamımı da durdum.

Tavaf boyunca bütün duaları da, rehberimizin söylediklerini tekrarlayarak ettim.

Say denilen 7 tavafı da yaptım.

Sonunda saçımdan bir tutam kestirerek umrenin gereğini tamamladım.

Başka bazı sorulara da cevap vereyim.

Oruç tuttum mu?

Hayır, tutmadım. Ama gün boyunca, yemek yememeye, su içmemeye dikkat ettim. Başkalarının önünde bir yudum su dahi içmedim.

Namaz kıldım mı?

Hayır kılmadım. Sadece Kuba Camii’nde Ahmet Hakan’la iki rekat namaz kıldım.

Üzüldüm şimdi.

Hac bir nevi ölüm provası ...

İhram bir nevi kefen ,tüm duygularından arınılmış olarak öldüğünün provasını yaparsın kabenin etrafında say tavaf yaparken (tur atmak sanki geziye çıkmış mubarek )
sanki mahşerde o dehşetli günde ne yapacağimizin alemetidir.

Bide hacca gidip namaz kılmamak...

Sanki cok susamış çeşmenin başına gidip su içmemeye benziyor.Bal tasını önüne koyup saatlerce aptal aptal bakmaya benzer. demezler mi parmağını uzat yala şu balı
(allah bir kula nasıp vermedi mi kim ne yapabilir.)

Oruçlu ayda oruç tutmamak da ayrı bir nasipsizlik.

Dini yönden nerde tutarsan elinde kalıyor.


Kılavuzu karga olanın burnu(afedersınız) boktan çıkmazmış .

Ee klavuz Ahmet Hakan olursa bu kadar .

Bence Ertuğrul ÖZKÖK bey kaben ın o çoşkusunu tarıf edilmez manevi havasını yaşamak istiyorsa kılavuzunu değiştirsin.

Yine Ertuğrul ÖZKÖK bey diyor ki:

Kutsal topraklarda geçirdiğim üç güne yakın zamanı, hayatım boyunca unutmayacağım bir duygu dünyası içinde geçirdim.

Ama yinede hayırlara vesile olsun yüreğine damgasını vursun ..iman nuru..

YÜCE MEVLA NELERE KADİR DEĞİL Kİ...