(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ya sevdiğine varacaksın, ya da vardığını seveceksin demişler atalarımız. Demek ki; Buse de öğle yapacak. Ayhan kardeş, hikayeni kaçırmadan takip etmek istiyorum çünkü; çok güzel... Selamlar.
Mutsuzluğun içine bile küçük te olsa mutluluk kırıntıları arayabilmek... Kabullenmek ve ortama uyum sağğlamak, elinekiyle yetinebilmek. Bunlar çok güzel meziyetler. Ve çoğu kadın da eminim Buse' nin oynadığı bu polyannacılığı oynuyor. Bakalım neler olacak bir daha ki bölümd. Yüreğine sağlık Ayhan Abi.
O zaman,çabuk üzerime farklı giysiler getirin bakalım…”
Konuşmasında kendisinin de farkında olmadığı şekilde emir kipi yatıyordu.Birden bire kadınlar karşısında çil yavrusu gibi dağılmışlardı.Biraz sonra biri, ağı geniş olan şalvarı,diğeri de öbür giysileri getirdiler.
Şalvarı üzerine geçirmiş,Tokat yazmasını da başına takmıştı.Bu görünümüyle tam bir esmer köylü kızını andırıyordu.Yay gibi siyah kaşları,kaşlarının siyahlığına ayrı bir çekicilik veren ileriye doğru fırlayan kirpikleri ve her ikisiyle bütünleşen siyah gözleri,yüzünün ifadesini anlamlı bir şekilde zenginleştiriyordu.Bu zenginliğin içerisine elma gibi al al olan yanakları ve kelebek dudakları ortak oluyordu. Buse,çizmelerini de ayaklarına geçirmiş vaziyette ahırın içerisine girdi.Bir süre çalışanları izledi.Çalışanlar,Buse’yi fark eder etmez kendilerine çeki düzen verdiler.Kendi aralarında şakalaşıyorlardı.Şakanın biçimini hemen değiştirdiler.Yapmış oldukları argolu konuşmaları hemen kestiler.Yoksa “hanım analarının” en ufak bir rahatsızlığından doğacak şikayet sonucunda kendilerinin sorgusuz sualsiz sokağa atılacaklarını kestirmek güç değildi.
Buse,buzağılıktaki yeni doğan buzağıyı sevmeye,kucağına alıp okşamaya başladı.Buzağı ayakta sağa sola yalpa yapıyor,yere düşüyor,tekrar ayağa kalkmaya çalışıyordu.Çalışanlardan biri hemen yanına gelip bilgilendirdi.
“-Hanım ana!..Bu,simental cinsi hayvanın buzağısı…Henüz bu sabah doğdu…”
“-Hımm.Ne kadar güzel bir yavru.Çil çil altın sarısı renkleri,ne kadar da yakışmış.Şu gözlerinin güzelliğine bak.Yavrum benim,canım.Sarı renginin arasına serpiştirilmiş beyaz lekeler de sanki yeni açmaya başlayan beyaz gülün tomurcuklarına benziyor…Yavrum,bir tanem…Güzelliğine kurban olurum senin…”
Buse’nin buzağıyı severken her yavrum deyişinde yüreği kıpır kıpır oluyor annelik duygularının içerisinde kımıldamaya başladığını hissediyordu…Her şeyin bilincindeydi, Normal “adet düzeni” kesilmiş hamile olduğunu anlamıştı…
bir gerçek hayat ancak böyle güzellikle edebilikle sunulabilir.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.