Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
cinar39
cinar39
VİP ÜYE

TÜRKÜLERİMİZ

Yorum

TÜRKÜLERİMİZ

2

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

2915

Okunma

TÜRKÜLERİMİZ

Türkülerimizi sever misiniz’ diye bir soruyla hiç karşılaştınız mı, bilemeyeceğim; ama bana sorulmasını çok isterdim.

Biri bu soruyu bana sorsaydı –doğrusu- ne cevap vereceğimi henüz ben de bilmiyorum; çünkü bu soruya verilecek cevabın da herhalde ‘türkü’ güzelliğinde olması lazım. Ben bu cevabı çok uzun zamandır düşünmekle birlikte, hiçbir zaman tam manasıyla verebilmiş değilim. ‘Bilmiyorum’ deyişimin sebebi budur.

Bizim halk edebiyatımız kadar insanı kalbinden yakalayan bir başka millet edebiyatı var mıdır, bilmiyorum. Varsa da bilmek istemiyorum; çünkü ben beşikten mezara yaşanan her türlü hissi bir masal atmosferi içinde veren bu büyüyü bozmak istemiyorum. Özellikle ‘Türkü’ denince içimde rengârenk bir his cümbüşü başlar ki bunu dünyanın hiçbir zevkine değişmem.

Ağıtla başlar bizim türkülerimiz. Çoğu gönül kanatır, göz yaşartır. Hemen hepsinde insanı dayanılması zor bir iklime sürükleyen acı bir hikâyesi var. Bir puslu sabah vaktinde sevdiğini teneşirde gören sevdalı genç kızın ‘Ana Celâl’ım yudular başucunda döne döne’ feryadı kadar, Tuna’da boğularak kaybolan ‘Aliş’ini arayan ve bu yüzden aklını yitiren kızın hali de yürek yakıcıdır. Bunun yanında gurbet ele gidip yıllar sonra köyüne başlık parasıyla dönen gencin ana ve babasının mezarıyla karşılaştıktan sonra nişanlısı Fato’nun çoktan evlendiğini öğrenmesi az dramatik bir hadise değildir.

Genç yıllarımda türküler o kadar derinden sarsmıyordu beni. Bu, hiç hislenmiyordum manasına gelmez. Bugün bambaşka duyguların beşiğinde dinlediğim ‘Ayağında Kundura’ dün beni için için ağlatacak kadar tarifi imkânsız duygular yüklüydü. Türküleri hikâyesi kendi hikâyemizmiş gibi, oradaki güzeller de kendi güzellerimizmiş gibi hayal dünyamızın içine –adeta- demir atardı. Kâh gurbete düşer garipliği iliklerimize kadar hisseder, kâh sılaya döner sevdalımızı yıllar sonra görmenin hazzını dayanılması güç bir iştiyakla yaşardık.

Bizim sevdalarımız duru sular kadar temiz, çağlayanlar kadar coşkun, başı dumanlı dağlardaki kar kadar beyaz; bir bebek yüzü kadar saf ve masumdu.

Sevdalımız da sevdamız kadar güzeldi. Onu hudutsuz, hadsiz, hesapsız ve pazarlıksız severdik. Ona ‘çorabı kaçmış’ diyerek dil uzatamazdık. Ona ‘kıl olma’ya gücümüz yetmezdi. Hele hele ‘acıcık ucundan versen’ deme cüretini asla gösteremezdik.

Bizim sevdalılarımız ‘gecenin hatırına’ ve devamındaki saçmalıkları söyleyecek kadar ar damarı patlamış; ‘bandıra bandıra ye beni’ diyecek kadar yüzsüz ve ‘neremi, neremi’ sorucusun soracak kadar izansız değildiler.

Biz bize benzerdik. Biz birbirimizi severdik. Şimdiki gençler gibi bir birimizi ellerden değil gönüllerden yakalardık. Laf yarıştırmaz, gönül yarıştırırdık.

Ben Türkülerimi geri istiyorum….

Cinar39

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Türkülerimiz Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Türkülerimiz yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
TÜRKÜLERİMİZ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
gülenaz
gülenaz, @gulenaz
9.8.2007 15:22:29
Soru bana sorulsa cevabım bu olurdu.

"Nerede bir türkü duyarsan geç ,otur.
Kötü insanların türküleri yoktur"

Her türküde kendimizden birşeyler bulmaz mıyız?
Türküler bizim , bizi anlatan...
Emeğinize sağlık.
saygılar
Secde Gülü
Secde Gülü, @secdegulu
2.8.2007 16:08:53
Şairim;
Zifiri karanlıkta gelse şiirin hasını
Ayak seslerinden tanırım
Ne zaman bir köy türküsü dinlesem
Şairliğimden utanırım...
Yazınızı hevesle okurken Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun çok sevdiğim bu dizelerini anımsadım.
Yeni popüler kültürün ipe sapa gelmeyen müzik tarzı ve özellikle gençlerin bu miziğe rağbeti konusunda size katılıyorum.
Ben bu memlekette yaşayan bir genç olarak Türkülerin bu denli unutulmasından üzüntü duyuyorum.
Türkülerin aşığı bir genç olarak bu güzel yazınıza iyiki rastladım.(Ayrıca kendi çapımda bağlama da çalmaya çalışıyorum:))İnşaallah bire bir bizi anlatan,acımızı,sevincimizi şiirimsi bir güzellikle yüreklere işleten Türkülerimize tüm yüreklerin yakınlaşması dileğiyle..Saygıyla...Emeğinize sağlık...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL