10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2166
Okunma

Akşamın kızıllığı çökerken içinde bir acı hissetti ,birazdan gece başlayacak her yer karanlığa ve sessizliğe bürünecekti.Saatler duracak vakit bir türlü geçmeyecekti.İçinden sessizce isyan etti. Bu akşam hüzün ve yalnızlık istemiyorum buna müsaade etmeyeceğim diye düşündü.Kalktı mutfağa geçti küçücük çaydanlığına su koyup ocağı yaktı .Balkonda akşam sefası güzel olacak, yanında da o sevdiği kaya kurabiyeleri oh ! bu harika olacak diye iç geçirdi birden.Fakat oda ne sanki bir kıvılcım yüreğinin bir yerlerinden tutuşmuştu , aklına çok sevdiği oğlu geldi birden .Nasıl severdi annesinin kurabiyelerini daha fırından çıkar çıkmaz ağzını yaka,yaka yemeye başlardı.Hay Allah !!sırası mıydı şimdi nerden aklına gelmişti bunlar ,hani üzülmeyecekti hani gözyaşı yoktu.Durduramıyordu yağmur gibi peşi sıra akıyordu gözyaşları nasıl da özlemişti kara gözlü kuzusunu. Oda annesini özlemiş miydi acaba ? özlemez mi ..elbette çok özlemiştir .Ama ne yapsın oğlum yaban ellerde gelemez çoluk çocuk kolay mı..zor ona sitem edemem bu doğru olmaz.Hem o benim oğlum beni çok sever derken gözlerini ovuşturdu .Bir bardak çay koyup kendine balkona geçti .Masasındaki menekşelerini okşadıktan sonra küçük sandalyesine geçti.İştahı iyice kaçmıştı kurabiyelerden yemek istemedi.Havada kararmıştı, hatta çoban yıldızına bakıp derinden bir iç çekti.Onun da kendisi gibi yalnız olduğunu düşündü rahatladı.Bir kedi miyavlaması geldi ,balkondan aşağıya sarkıp baktıysa da bir şey göremedi. Yan balkondan çocuk sesleri geliyordu ,gülüp koşuşuyorlardı çocuklar.Bir zamanlar ah ! bir zamanlar bu evde böyle dolu doluydu ve çok hareketliydi. Oysa çıt çıkmıyordu şimdilerde.İki küçük çocuk bu evde ne çok gürültü yaparlardı bazen iyi bazen de birbirlerini yerlerdi yaramazlar..en sonunda birisi mutlak ağlardı.teselli etmek bazen babalarına bazen de ona düşerdi.Keşke o günler keşke dedi,geri gelseydi.Eşi geldi aklına nasılda sevmişlerdi birbirlerini söz vermişlerdi hiç ayrılmayacaklardı .Öyle anlaşmışlardı ama olmadı kader işte kara toprak ondan daha çok sevmişti eşini.Günlerce yas tutmuş yemeden içmelerden kesilmişti. Ama çocuklar işte onlar var .Onlar için yaşamalıyım demişti..Minik kuzularına babalarının yokluğunu hissettirmemek için az mı çabalamıştı.Başarmıştı ikisi de büyüyüp iş güç sahibi olup evlenip gitmişlerdi.Yalan dünyanın düzeni böyleydi, tek isteği onların mutlu olmasıydı.Ah!! birde şu özlem olmasaydı birde yalnızlık�
Birden balkonun köşesindeki boş duran kafese takıldı gözleri..nasılda virane gibi duruyordu orda .Oysa iki hafta öncesi minik kuşu içindeydi.Masmavi küçücük bir muhabbetti ,ama konuşan cinsinden altı yıldır birlikteydiler..ta ki oda gidene kadar.O da gitmişti kaderi miydi ,bu yaşananlar kim bilir neyi çok severse o ölüyor ya da uzaklara gidiyordu .Yine kötü olmuştu..gözleri bir müddet anlamsızca boşluğa baktı yorgundu .Hiç bir şey düşünmek istemiyordu ağlamakta .Yavaşça kalktı balkondan içeri yönelirken yalnızlığın soğuk nefesini içinde çok derinlerde bir yerde hissetti . Titredi birden artık direnmeyecekti.Amaçsızca yatağına yöneldi, gecenin karanlığına usulca bıraktı kendini ...