Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Alican Doğar
Alican Doğar

Sustum…

Yorum

Sustum…

13

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1504

Okunma

Okuduğunuz yazı 27.8.2009 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Sustum…

Sustum…

Sustum...

İşte ne olduysa o anda oldu, herkes de benimle sustu. Işıklar, gürültülü bütün evler, sokağımdaki o hazin çığlıklar bile. Kendini renklere gizlemiş bütün insanlar rüyalarıma düştü sanki. Karanlık ve bomboştu içim, sadece susmuştum. Geceleri sabahı bekleyen yanımı hep unuturdum. Gece hep aynı istasyondu, terk edilişlerimin sokağında. Ben de hep aynı treni kaçırırdım, bu garip yolculuklarımda. Deli gibi kitap okurdum, deli gibi, bilinçsizce, bomboş... Hep bir şeylerden kaçmaya çalışırmışım gibi, peşimdeki gölgelerle yeniden tanışırmışım gibi. Sözcüklerden korkardım, o alıp ta geri getirmeyen cümlelerden. Anlamlarını düşünmekten korkardım, yüklerini kaldıramayıp düşmekten. Sancılarımı paragraflara dökmekten. En çok ta kendimden korkardım, geçmişimden. Kimseye anlatamadığım çocukluğumdan… Anlatamazdım bütün çıplaklığıyla, sona benzerdi çocukluğum. Bende kalması, beni acıtması gerekirdi aynaya her baktığımda. Oysa aynada çözülmüyor yüzüm. Karanlığın ardından görünmüyor yüzüm…

Sustum...

İşte ne olduysa o anda oldu, kendime bastım. Bir kez daha ezdim ayakta kalma savaşlarında kazandığım zaferleri, gençliğimi. Bir kez daha ağladım ardımda bıraktıklarıma, sevgilerime. Hiçbir şey olmamış gibi maviye boyadım yüzümü, yağmurdan oldum. Aslında hiç dayanamazdım susuz kalmaya. Gençtim, ayaklarım hızlı hareket ediyordu. Kendini boşluklara sürüklüyordu, durduramadım.

Sustum…

İşte ne olduysa o anda oldu, sabaha karşı kendimi kovalarken uyandım kâbuslarımdan. Şehirden ürkerdim, o garip masumiyetinden. Kendimi yenince insanları kovalardım, sokak köpeklerini. Sonrada gün bitmeden atılan bütün çöpleri, hani o rüzgârın kaçırdığı çöpleri… Rüzgârı kovalardım, belki de hayat dedikleri o gerçeği. Sokak lambalarının yanından geçen hep o aynı gölgeyi. Kendimi kovalardım, ya da gerçeği yalnızca gerçeği. Oysa geçmişten gelen koşuşturmalara benzetirdim ben her şeyi. Karanlık bir sokakta ayrı yönlere koşardık. Kavuşma arzusuyla daha hızlı koşardım, ben senin peşinden uzaklaşırdım sen de benim. Sonra birden bire kendi peşimde dolaştığımı anlardım. Dönüp sana yetişmeyi düşünürdüm saatlerce ve uzaklığımızı fark ederdim, dönemezdim geriye. Yarım kalırdım.

Sustum…

İşte ne olduysa o anda oldu, sabaha karşı kendimi kovalarken uyandım kâbuslarımdan. Garip tekrarlara dönüştü ömrüm… Gün biterdi kendimi yakalayamazdım, yorgun düşerdim. Hızlı kaçıyordum sanki kendimden, beni anımsatan her şeyden. Şehrin o garip masumiyet maskesinin ardındaki kirlilikten. İnsanların koşulsuzca kabullendikleri her şeyden delicesine kaçıyordum, ama koştukça kendime düşüyordum… Korkularımın saklambacında aradım sesimi. Çocuk kalmayı istediğimden bile emin değildim. Koştukça kendime düştüğümden, düşündükçe sana düşmekten delirdim…

Öyle bir çocuk yanım vardı ki; kuşların nasıl uçtuğunu bir türlü anlamasam da, hep uçmayı hayal ederdim. Kendim gibi değil, onlar gibi uçmak isterdim. Öyle bir çocuk yanım vardı ki; seni oyuncaklarımdan bile çok severdim. Sözler biriktirirdim, sesler biriktirirdim sonra büyüdüm birden bire, işte ben gazoz kapaklarını o zaman terk ettim. Bütün renkli misketlerimi o çocuk yanıma yuvarladım artık dönemem geriye, çocukluğumun dönme dolaplarında kayboldum.

Sustum…

İşte ne olduysa o anda oldu, çok yarım kaldım. Eve yorgun döndüm, heyecanla kendimi öldürdüm. Yüzümü gizledim, bir tek yüzümü. Aynaları kırdım garip bir telaşla. Taşındım şehrinden, taşındım hayatından. Aynalarda yüzümü öldürdüm.
Karanlığını susturmaya çalıştığım her gece başkalarını aradım, başkalarıyla doldurmaya çalıştım seni. Acımadan öldürüp içime gömdüğüm her bir umut için, yıllar sonra mumlar yakıp sabahın ilk ışıklarına dek başında bekledim. Defalarca özür diledim, hatalarıma bastım affetmedim kendimi… Her sabah; işte bu sabah ayrılığı yendim diye kendime yalan söyledim. Yine yalandan gemilerle, yalan adalarımı aradım durdum. Kendimi terk etmelerim yani ayrılıklarım, seni başkalarıyla doldurmak kadar saçmaydı. Süresiz saçmalamalara eğildim, sustum… İşte ne olduysa o anda oldu.




Alican Doğar

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sustum… Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sustum… yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sustum… yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ayhansarıkaya
ayhansarıkaya, @ayhansarikaya
28.8.2009 21:23:29
Öyle bir çocuk yanım vardı ki; kuşların nasıl uçtuğunu bir türlü anlamasam da, hep uçmayı hayal ederdim. Kendim gibi değil, onlar gibi uçmak isterdim. Öyle bir çocuk yanım vardı ki; seni oyuncaklarımdan bile çok severdim. Sözler biriktirirdim, sesler biriktirirdim sonra büyüdüm birden bire, işte ben gazoz kapaklarını o zaman terk ettim. Bütün renkli misketlerimi o çocuk yanıma yuvarladım artık dönemem geriye, çocukluğumun dönme dolaplarında kayboldum.


İnsanın içsel dünyasını kendikendisiyle söyleşimiyle çok güzel yansıtmışsınız...

Kutlarım dostum.Ayrıca nice başarılara diyorum.sevgilerimi gönderiyorum...

ayhansarıkaya tarafından 8/28/2009 9:24:08 PM zamanında düzenlenmiştir.
Nesrin Akalmış
Nesrin Akalmış, @nesrinakalmis
28.8.2009 12:45:46
10 puan verdi


Alican Doğar

hem şiirleri hem de yazıları ile dikkat çeken, umut vaat eden başarılı bir kalem.

kutluyorum ve severek takip ediyorum çalışmalarını


sevgilerimle
Nesrin Akalmış
Nesrin Akalmış, @nesrinakalmis
28.8.2009 12:45:46
1000 puan verdi


Alican Doğar

hem şiirleri hem de yazıları ile dikkat çeken, umut vaat eden başarılı bir kalem.

kutluyorum ve severek takip ediyorum çalışmalarını


sevgilerimle
cemrece
cemrece, @cemrece
28.8.2009 12:03:58
İçerik ve biçim yönünden harika bir yazı okuttunuz bizlere,güne gelmesi isabetli bir karardı,Susmak çok şey anlatmaktı aslında,yazı da gördüğümüz gibi...

Tebrikler kaleme.

Selâm ve sevgilerimle.
nurcan hayriye
nurcan hayriye, @nurcanhayriye
28.8.2009 11:00:49
sayın yazar,yazınızı heyecanla okudum....benmişim gibi...eminim, herkes biraz siz orda....

Yazınızı tekrar tekrar okuyup kendi payımı aldıktan, kendime olan yorumumu da yazdıktan sonra paylaşmak dileğimle...

Bu sayfaya ve duygulara kazandırdıklarınıza teşekkürler
lizeya
lizeya, @lizeya
28.8.2009 00:43:35
10 puan verdi
gün yazısını kutluyorum..severek okumuştum..
Onur BİLGE
Onur BİLGE, @onurbilge
28.8.2009 00:31:28
1 puan verdi
İsabetli bir seçim... Kutluyorum.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
28.8.2009 00:10:50
Günün yazısını ve yazarını kutlarım...
Tebrikler.
Saygı ve sevgiler...
Alican Doğar
Alican Doğar, @alicandogar
27.8.2009 22:33:12
Ayrı ayrı teşekkür ediyorum nazik yorumlarınıza
su
suskun çığlıklar kopuyor , @suskuncigliklarkopuyorgecede
27.8.2009 21:07:03
10 puan verdi
suskunluğunuzu okurken elimde olmadan kendi içselliğim beliriverdi.evet doğru aynalarda belirmiyor yüzüm çünki ben hüzünüm.tebrikler
melisay
melisay, @melisay
27.8.2009 09:49:26
10 puan verdi
Size 10 tam puan. Neden mi? İlk olarak içerik çok güzel, anlatımda. En önemlisi de yazım kurallarına harfiyen uymuşsunuz ki buda yazınızı daha okunur kılıyor. Tebrikler.
lizeya
lizeya, @lizeya
27.8.2009 08:39:35
10 puan verdi
sabah sabah nitelikli bir yazı okuma hazzı..teşekkürler!!

kendine bir yolculuk, başarılı içsel tahliller..
kutlarım yazarı...
bolca yeni yazılar bekleyerek:))
Alican Doğar
Alican Doğar, @alicandogar
27.8.2009 07:50:33
Teşekkür ederim katılmanız mutlu etti
RuhKanseri
RuhKanseri, @ruhkanseri
27.8.2009 04:43:25
Harikaydı kendimi de kattım şuursuzca bu serüvenin içine.
Kırdığım aynalarımın bendeki sulietiydi yazılanlar.

Kelamınıza sağlık
Tebrikler.
Sevgiyle Kalın
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL