3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
826
Okunma
ÖLÜMÜN BEŞİĞİNDE SALLANIYOR İNSAN
Bazen anlatacak söylenecek çok şey olur, ne mümkün sıraya koyamazsın.Yüreğim suskunluğundan mı nedir kalemimde susmuştu uzun süredir.Ne içimde kopan sevgiler nede hayat hakkında neredeyse her gün şekillenen düşüncelerim; bir türlü sığmak istemiyordu satırların arasına...
Zaman geçiyor... ve geçerken de korkarım yazıya dökülmemiş her şeyi alıp götürüyor...Akıp
giden zamanın bu inanılmaz gücüne sanki sadece yaşananlar başkaldırabiliyordu.Biz henüz ne olduğunu anlamadan ve biz sorgulamakla uğraşırken yaşananları-yaşadıklarımızı hayat bizden gelip geçiyor.Güzel günlerde, zor günlerde zamanla bitiyor, kayboluyordu...
Ölümün beşiğinde sallanıyor insan. Bütün yaşananlar hayal-meyal kalıyor zihnimizde.
Şaşkınlık içinde devam ediyoruz.hayata.Başımızı döndürse de onun bu hızı, başka seçeneğimiz yok!...
Ne olduğunu anlamadan geçse de günler insan bu fani hayatta bir şeyleri baki bırakmak istiyor.
( Baki kalanlar ise sadece Salih ameller)
İçimizi burkan hatıralar, asla gerçekleşmeyecek boş hayaller ve ikisi arasında kalan biz insanlar...Ne kötü manzara.Hüzün müdür yoksa acımıdır bu dünyada asıl olan.
Kırılan parçalarımızı, kırılan ümitlerimizi, kırılan sevgimizi toplarken yerden başka tarafı kırılır kalbimizin...Kırık-dökük devam ederiz hayata.Sonra hiçbir şey olmamış gibi yalancı bir gülümseme gelir konar yanağımıza.Tebessüme çevrilemez o gülümseme çünkü tebessüm gönül huzuru ve mutluluk gerektirir.Bir yerlerden akıp giden zaman bizi de yerlere taşır.Yerler sürekli değişir.Çünkü kaderimiz beklemediğimiz sürprizlerle doludur.Hayatın sırrını,yaşamın sırrını çözmek zor.Sevginin gücü nedir ki zaten.
Belki de kırılan sevgimiz hayat ağacından kopartıp saklamak istediğimiz yapraklardır.Nihayet yaşanıp bitince yaşananlar, sevgimizi kaleme dökmek, bir kitap arasında çiçek saklamaya benzer.
Biz çiçeği saklarız ama çiçek eski çiçek değildir.Solup gitmiştir.Sevgisinin solduğu, dalından koparıldığı gibi...