1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
827
Okunma
Bu sabah içimden şöyle geçti seni düşünürken:
’İnsan ölmekte olan birinin damağına su damlatır; ama sen bunu bile yapmıyorsun.’
Yani, benden uzak durman demek, beni tamamen çorak topraklarda susuz bırakmak mıdır? Bu biraz zalimce olmuyor mu bitanem?
Hep susuyorum ve hep bekliyorum. Bir zaman bana söylemiş olduğun ’Beni hiç sıkıştırma ki sana gelebileyim, olur mu? ’ sözünü ise hâlâ duvarımdan indirmedim. Ama ne gelen var, ne giden!
Senden bir şey istemeye hakkım yok, biliyorum; ama gidecek başka kapım da yok, bunu niye anlamıyorsun?
Senden istediğim de nedir ki? Sıcakta kavrulurken, azıcık gölgene sığınmak... Ama sen bunu bile bana çok görüyorsun nedense.
İlginç bir şey, senden hâlâ kendimi alacaklı hissediyorum nedense. Hâlâ sana bir dakikalığına sarılmak isteğimi saklı tutuyorum. Bir kez seni boynundan koklamak ve ömür boyu nefesimi geri vermeden o kokuyu içimde tutmak istiyorum.
Bu çok şey değil bitanem. Ellerini avuçlarıma alıp öpücüklere boğmak çok şey değil; bırak bir kez de avuçlarına ağlayayım.
Sana, bana taşın demiyorum, ’Senede Bir Gün’ şarkısında oldğu gibi, senede bir gün, bir dakika versen...