Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlar. imam gazali
kayıpçocuk
kayıpçocuk

hey dost

Yorum

hey dost

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

788

Okunma

 hey dost

hey dost

Hey dost

Üniversite okurken bir arkadaşım bana gelip bülent F tipi hapishaneleri protesto ediyoruz, katılmak ister misin dedi. Tamam ama nasıl protesto edeceğiz diye sorduğumda bana hapistekilerin saden F tipi hapishaneleri protesto ettiğini onlara destek amacıyla mektup yazacağımızı söyledi. Tamam dedim eli kalem tutan adama kalemi vermişler almama der mi? O zaman neler yazdığımı bilmiyorum. Bildiğim yazdığım mektubun içeriydi.

Göktürklerden beri bu millet hep savaşarak gelmiş bu güne, Osmanlı imparatorluğundan bile bu millet her iki yılda bir savaş etmiş. Hep gitmişiz hep bir yerlere sürüklenmişiz. Geride bırakılmış yaren gitmiş yar. Yıllar yılı haber alınmamış giden bilir gidildiği yerden geri dönülmez, dönülse bırakılanlar bıraktıkları gibi değil. Bu yüzden geri dönülüp bulduğunda sevdikleriyle başlar konuşmalara. Yaren anlatır yara. Ahmet’in oğlu askere gitmiş, Fatma’nın kızı kocaya kaçmış, Temel akşam takasıyla kara denize açılmış bir daha geri dönmemiş. Yar dinler, dinler çünkü özlemiştin yareni sevdiğini tenini kokusunu sesini özlemiştir dinler. Yaren sorar sen ne yaptın onca yıl. Yar anlatacak bir şey bulamaz o da geçtiği yerleri anlatır, köyleri kasabaları, köyleri yolları, dağları, siperde kurşun sıkarken şehir olan arkadaşını anlatır.
Konuşmak, sohbet etmek, bizim için nimettir. Konuşmak bizim kültürümüzde vardır. Kavgalarımız, kızgınlığımız hep dilimizdedir. Mektubumda bunu yazmıştım. Konuşmak kültürümüzde varır sohbet kültürümüzde vardır. Bu kültürü yaşatan herkesin yanındayım demiştim. Konuşan hiç kimseye ne F, M, ne de D tipi hapishaneler dayanır. Konuş hey dost konuş duvarlar dil olur seni konuştuğuna götürür.
Biz değimliydik, bir an önce ulaşa bilmek için atları evcileştiren. Biz değinliydik iletişim teknolojisine hemen kavrayan. Hey dost ne oldu da sustuk. Ne oldu da kısaldık her şeyi.
Bir dosttan ileti altım. Kimi amil, kimi elektronik posta, kimi ileti diyor. Türkçenin genişliği bile burada ortaya çıkıyor. Bir nesneyi adlandırmak için birden fazla kelime konuşa biliyoruz. Örneğin yumurtana çıkan yavruya civciv biraz büyüdüğünde ferik, biraz daha büyüdüğünde tavuk diyoruz. Daha iyi anlaya bilmek için Türkçenin geniş bir dil olduğunu size futboldan da örnek vere bilirim herkesin ilgilendiği bir spor dalı olduğu için bunu seçtim. Örneğin topun kale direğinin yanından kendi adamından çıkmasına, kimi korner, kimi köşe vuruşu. Kimi de köşe atışı diyor. Konuşmak için kelimeler üretmişiz. Daha iyi derdimizi anlatmak için daha anlaşılmak için.
Demiştim ya bir dosttan ileti almıştım. İletide bir adam şiir okuyor. Arka fonda deli bir müzik ağıt misali kadın sesi, ağıt gibi isyan gibi haykırış gibi. şiirin bana neler anlattığını, hislerimi uzun uzun arkadaşıma anlattım. Aynı iletiyi bir başkasına gönderdim. Yorumunda bunu beğendi diye bir ileti gördüm.
Hey dost beğenen sen misin? Bir başkası mı? Bir yapancının ağzından neden konuşuyorsun.
Hey dost uzun uzun konuş. Konuşurken de yazarken de kekeleme hey dost.
Hey dost sessin çok güzel farkında değil misin?

Yazı düzeltmeden yayınladım. Biliyorum üstünde biraz daha dursam bir eksin yanını bulup hevesim kaçacak

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Hey dost Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Hey dost yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
hey dost yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL