Biz ancak bize hayran olanları can ve yürekten överiz. la rochefaucauld
Mehtap Yıldız
Mehtap Yıldız

ZAMAN"A DÜŞEN IŞIK...

Yorum

ZAMAN"A DÜŞEN IŞIK...

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

999

Okunma

ZAMAN

ZAMAN"A DÜŞEN IŞIK...

İslam tarihin"de yetişmiş Ümmetin en değerli mücevherleri olan eşsiz şahsiyetler,
hakkıyla bilinip, Hak ile sevilmeye değer...

Mana aleminin ilim Sultanlarını hedef alıp,uydukları modern çağın,modern bakış açısı ve bozuk modern ilmiyle,berrak zihinleri bulandırmaya çalışanlara cevap mahiyetinde...

Biz susyoruz...! Şimdi tarih ve ilim konuşsun...!
ve,
şifa olan balı , zehir eden dil ,ebed olarak sussun..!

Davetlisiniz...

Devamı yarın.....

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Zaman"a düşen ışık... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Zaman"a düşen ışık... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ZAMAN"A DÜŞEN IŞIK... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
simray
simray, @simray
12.8.2009 18:49:56
İLHAN KILIÇ, aDAMMI SEÇİYORSUN DALGA MI GEÇİYORSUN....Yorum gibi yorum yazamıyorsan ders verebiliriz size....
feyzi kanra
feyzi kanra, @feyzikanra
12.8.2009 15:47:40
Biz müslümanlar,öncelikle ihlas risalesini içimize sindire sindire okumalıyız.Başkalarının ihlasını ölçmek için değil,
kendi ihlasımızı ölçmeli, biçmeliyiz.İhlaslıyım diyorsak,
ihlaslı olamadığımızın resmidir diye düşünüyorum.
Müslümanlar olarak kendi aramızda gıybet yapıyormuyuz,
Ben kendi adıma yapmıyorum diyemiyorum.İftira değil,
gıybetten bahsediyorum.Bazılarıda minye satmaktan bahsettiğimi zannedebilir.İhlas ve gıybet üzerinde ne
kadar düşünsek,kendi kendimizi denetliyebilirsek
o kadar iyi olacak.Allah (cc) yâr ve yardımcımız olsun.
İL
İLHANKILIC, @ilhankilic
11.8.2009 21:23:32
sen hiç midye sattın mı Antalya'da?

kalekapısının tarihine gizlendin mi hiç

ve sen

haziran ayında üşüyen ayaklarınla

türkü söyledin mi

bira şişesi toplayan şarapçıya

işte bu yüzden

Nemrut'un sessiz tarihine işlemiştim

acemi bir yüreği

işte bu yüzden

gözlerine umut dolan bu çocukları sevmiştim

ki

onlar bu sokakta büyürken

baharın başlangıcı gibi

tazeleniyor olmalıydı gülüşleri

ya da

sabırsızlanıyor olmalılardı

sattıkları her bir midye tanesinde

sen hiç midye sattın mı Antalya'da?

onur kelimesini kabuğundan çıkardın mı hiç

ve

üstüne limon sıkıp

züppe bir herifin siyah jipine

hayran olmuşcasına baktın mı

ve sen

ezik bakışlarını kaçırdın mı hiç

bahşiş alırken

işte bu yüzden

Mardin kapısında büyüttüm hayallerimi

şen olması için

işte bu yüzden

midye tanesine bıraktım çaresizliği

bütün umutları ve alın terini taşıdığı için

kabukları arasında

sen hiç midye sattın mı Antalya'da?
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL