3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
698
Okunma
BAŞIMIZI KUMA SOKMAYALIM
Dr. Sadık ÖZEN
Sayın Cumhurbaşkanımız ne güzel söylediler: “Başımızı kuma sokmayalım”. Doğru Vallahi !.. Bu sözün üstüne başka söz söylenmez. Başını kuma sokanlar gerçekleri göremezler, yönlerini tayin edemezler, gidecekleri yeri bilemezler, oldukları yerden ileri gidemezler. Basiretleri bağlanır bunların; düşünemezler, duyamazlar, hissedemezler. İnsanlıkla ilgileri de kalmaz onların. Tıpkı “Yer solucanları” gibidirler. Sadece kendilerini, kendi çıkarlarını ve rahat yaşamlarını düşünürler.
Yerde sürünenlerin, sefalet içinde yaşayanların; acıları, kederleri, işsiz, aç, çaresiz oluşları ve umutlarını yitirişleri hiç ilgilendirmez onları. Ülkenin geleceğini düşünmezler, ülkenin başına gelecek felaketlerden korkmazlar. Varları yokları kendileri ve yakınlarıdır.
Sayın Cumhurbaşkanımızı kutluyorum; büyük bir gerçeği dile getirdiler. Bunları görebilmek için "Gören gözler’in" olması gerek. "Başlarını kuma sokanlar" bunları göremezler. Gittikçe sayıları artıyor bunların. Kafasını kumdan çıkaranların hemen gözlerini bağlıyorlar, gerçekler görülmesin diye. Kimin kafası kuma gömülü, kiminki dışarıda, belli değil. Gerçek şu ki, uyanık durandan çok uyumakta olanlar var ülkemizde. Hem de kafalarını kumdan çıkarıp tekrar dalıyorlar derin uykularına.
Doğrusu bu başı kuma sokma meselesi ülkemizin halini en güzel anlatan şey oldu. Başı kuma gömülenlerin sadece gözleri değil, vicdanları da kör oldu. Göremiyor ve düşünemiyorlar. Çabuk uyanmaları için beklemek ve Allah’a yalvarmaktan başka bir şey gelmiyor elimizden.
Belki Cumhurbaşkanımızın önerileri fayda verir de, kafalarını kumdan çıkarıp uyanıverirler uykularından. Bizler de elimizi açıp yalvaralım Allah’a. Allah; yaratan, bağışlayan ve kurtarandır.
"Ey yüce Allah’ım, yeter artık şu uyuyanları uyandır da gerçekleri görsünler. Bizi uyuyanların karanlığından esirge yarabbi. Geleceğimizi nurlandır, yolumuzu aydınlat, bizi bunların şerrinden kurtar yarabbi ! Sen her şeye kadirsin. Geceler suyu hürmetine, sana yalvarıyoruz Yarabbi !"
Dua ve temennilerimde çok samimiyim. Bundan yılarca önceydi (1957).Ben Tıp Fakültesi 5.sınıf öğrencisiydim. Büyük zorluklarla başımızı sokacak bir ev yapma telaşındaydık. Evi yapan Rizeli Aslan Usta, ısrarla, bizim isteğimizden daha büyük ölçüde bir ev yapmaya kalkınca, maddi durumumuz sıkıntıya girdi. İyice bunalmış ve neredeyse çaresiz kalmıştık. Rahmetli babamla oturmuş, içine düştüğümüz sıkıntıdan nasıl çıkacağımızı düşünüyorduk. Doluya koyuyoruz olmuyor, boşa koyuyoruz dolmuyordu. Ben birden isyan ettim. Babam, “Oğlum kendini bu kadar sıkma, Allah gafur ur rahimdir” dedi. Benim ağrımdan birden “Hayır” sözcüğü çıkıverdi. Onun üzerine babam “Aman oğlum, günaha giriyorsun, Allah’a isyan edilmez” dedi. Üzülmüştüm, ama bu söz bir kere çıkmıştı ağzımdan.
Ertesi gün, hiç ummadığımız bir yerden bir kapı açıldı ve bir anda sıkıntıdan kurtulduk. Babam, “Oğlum sana Allah gafur ur rahimdir” demiştim, dedi. Gökten para yağmamıştı ama, babamın unutulmuş olan eski bir alacağı çıkagelmişti. Allah’ıma yüzlerce defa teşekkür ettim ve kendisinden af diledim. Yani ben Allah’ın kerametine inanan bir kuluyum.
Bütün içtenliğimle bir kere daha; “Başını kuma sokanları artık uyandır yarabbi !.” diyorum.
10.08.09
www.fikirplatformu.net