Yüzyıllardır aynı çatı altında İslam’ın sunduğu huzur içinde kardeşçe yaşamış olan Türkler ve Kürtler dış kaynaklı güçler tarafından desteklenen Ergenekon tarafından birbirlerine düşman edilmek istendi. Bu kardeşliğe en büyük zararı ırçılık söylemleri vermiştir. Sayın Devlet Bahçeli Batılıların Osmanlı İmparatorluğu dedikleri Devlet-i Âli adının üzerinde iyi düşünmelidir. "Yaşasın Türk’ler!" diyenlerin asıl amacı bu necip milleti İslam inancından uzaklaştırmaktı. “Yaşasın Türk’ler” diyenler yıllarca Türk Milletine eziyet etmediler mi? Bir yandan Türklük nârâları atarken bir yandan da Kur’an okunmasını yasakladılar, camileri kapattılar, Ayasofya’yı müzeye çevirdiler, şapka giymiyor diye yüzlerce İslam âlimini darağaçlarında sallandırdılar. Türkler İslam ile şereflendikten sonra dünya huzur bulmuştur. Türk Milleti zaten İslam’ın bayraktarı olan bir millettir. Hiç kimse ırkçı söylemlerle bu millete kara çalmaya çalışmamalıdır. Bahçeli kurttan değil, Cenab-ı Hak’tan medet ummalıdır. MHP tabanı temiz insanlardan müteşekkildir. Kimse bu temiz insanlara ırkçılık yaftası vurdurmaya ve onları bir çatışmanın içine çekmeye çalışmasın.

Gelelim Kürtlerin özgürlük isteklerine. Bugün hangi Kürt, Kürt olduğu için okuyamamaktadır? Hangi Kürt, Kürt olduğu için ordudan atılmaktadır? Hangi Kürt, Kürt olduğu için milletvekili ve bakan olamamaktadır? Sun’i problemlerin hepsi de bazı paşalarla, bazı barolarla, bazı rektörlerle, Kartel Medyası ile işbirliği yapan Masonik Ergenekon tarafından yaratılmıştır. Devletin askeri milletin köyünü nasıl yakabilir? Devletin emniyet amiri nasıl suikast düzenleyebilir? Tüm bunlar, Kürtlerin ayaklanmasını sağlamak için yapılmış tertiplerdir. Kürtler kardeşlerimizdir. Nasıl ki biz Türk ırkından isek, onlar da Kürt ırkındandır. Ayrıca Avrupa’da insanlar Kürtlere de Türk demektedirler. Bu demektir ki Türkler ve Kürtler aynı toprağın insanlarıdır ve birbirine kaynaşmışlardır. Dış güçler, Türk-Kürt çatışması yaratamayacaklar. Milleti oluşturan unsurların hepsi de bu memlekette eşit haklara sahiptir. Terör bitmelidir. Terörden geçinen kan emici yarasaların elinden bu istismar vasıtası alınmalıdır. 30 yıldır PKK ile baş edemeyen TSK, ülke sınırları içerisindeki mayınları dahi çıkarmamaktadır. Hükümetin sözü TSK’ya geçmemektedir.
Ülke TSK’daki generallerin ve Yargı’nın sultasında yaşamaya mahkûm edilemez. Çocuklarımız boş yere ölmesin, analar kınalı kuzularını kaybetmesin, yavuklular sevdiklerine kavuşsun.