43 yaşındayım,ardıma bakınca 70 yaşında tecrübeli bir adam hissederim kendimi,önüme bakınca da 25 lik ’tutabilene aşkolsun’ cinsinden ele avuca sığmaz delikanlının biri.Buradan şuna geleceğim;bunca zamanki yoğun yaşamım,gözlemlerim ve sentezimden 5 yıl evvel geldiğim nokta ’hayat bir matematik,yaşamsa edebiyat’ olduğudur.İlk anda materyalist bir yaklaşım izlenimi verir genellikle bu ifadem,ama kulak verirseniz görürsünüz ki aslının materyalle alakası yoktur.
Evet hayat matematik dostlarım;duygular da matematik sevgi de,dostluklar-komşuluklar-akrabalık-iş hayatı-ağız tadı-mutluluk hatta evlilikler dahil matematik formülleriyle işlemektedir.Yaşamın görünen yada görünmeyen ögelerinin her biri artılar,eksiler,çarpanlar,bölenler ve sonuçta eşittirlerle dolu denklemlerle yürümektedir malesef,iskelet budur.
Bu iskeletin dekoru,zevki,renk tercihleri yani içeriği ise edebiyat (Türkçe) dir.Bu ikisi yaşamın her devresinde artı eksi kutup gibi yaşam devresini tamamlayan çekirdek unsurlardır,inançlar ilkeler dahi bu formatta şekil bulmaktadır dikkatle bakarsak.Ve şahsen ben beş yıldır çok daha iyi farkettim ilkokuldan itibaren matematik ve Türkçe derslerine neden önemli denildiğini yada ben şimdi böyle yorumluyorum kimbilir.
Elbette mükemmellikten dem vurmak değil niyetim,muhasebede denen bir söz vardır;’en iyi hesabın bile artı eksi sapma payı vardır’ diye,kaldı ki üstelik biz insanız ayrıca,sapma oranı bol mahluk yani.durum böyle olsa da eşittirin asgari sınıf geçme ölçüsünü tutturması boynunun borcudur kişilerin,ki bu eşittir hanesi başkalarından evvel direk olarak hesap sahibinin üzerine dökülür ilk önce,güzellikler yada sıkıntılar olarak,başarı yada başarısızlık,mutluluk yada perişanlık olarak,üstelik hem bu dünyada (inanan için) hem de öteki yaşamda eşittirlerin hanesi şekil verir bize.
Maddeden aşka kadar hayatın matematiği üzerine ’çam sakızı çoban armağanı’ karalamaya çalışacağım dağarcığımdakileri,ama konu çok boyutlu,derin ve uzun olunca kendimi de sizi de sıkmama adına nefes ala ala işlemeyi daha münasip buldum...
Bu konuda ortak her türlü katılım,merak ve sorgulamaya da açık olduğumun bilinmesini rica ederim,gerisi kısmet...(kısmet bile yaşam formülünde yeri olan bir argumandır bu arada),saygıyla kalın şimdilik,teşekkür ederim.

DR.ZİYA AKTAN