3G vs. YAMA

ya da tüketim toplumu...

O kadar eski olmasak da, hatırlarız hatırlayabildiğimiz kadar eskileri. Küçüklüğümüzü en azından… Ve bir de sesleri bağırmaktan kısılmış ve ancak fısıltı halinde kalmış geçmişten gelen hikâyeleri… Hatırlamasaydım ya da bilmeseydim zaten, okumasaydım o hikayeleri, kendimi New York’ta bir gökdelen reklam panosunda, ya da bir Los Angeles gece kulübü reklamının yanar söner ışıklarından birinde küçücük bir ampul zannederdim.
Neyse, az çok farkındayım kimliğimin.

Eskiden elbiselerimize annem yama yapardı. Futbol oynarken düşüp düşüp de pantolonu parçalayınca, yamardı annem oraları. Ya da çoraplarımızı… Belki de, kim bilir, bizden eskiler de böyle şeyler yapıyorlardı. Yani eskimiş elbiseleri yamamak, ya da kopmuş düğmeleri dikmek gibi…

Hatıralardan başka, bir de hikâyeler biliyorum. Öykü haline gelmiş, Kaf Dağı’nın arkası kadar bize uzaklaşmış, yabancılaşmış… Bir Ömer vardı diyorlar, büyük bir devletin başkanı, 3 büyük dinden en son gelenin halifesi… Ve bu devlet başkanının bir toplantıya geç kalma nedeni olarak, artık zar zor dikiş tutan elbisesine -belki de- 13. yamasını vurmasını… neden acaba…? Yokluktan mı dersiniz? Varlıktan mı?

Herkes yuhalar ve kötüler AB/D’yi, kapitalizmi. Sosyalizmi desteklediğimden değil ama aptallar gibi tüketme bağımlısı olmak da neden? Çok kazanınca çok harcama farzından mı acaba? Oysa ne de küfrederdik hükümetlere, bizi sefalete attılar diye. Garipti, gariptir, garip geliyor, kusura bakmayın.

Şimdi, birilerinin hevesli hevesli ekrana çıkıp reklamını yaptıkları 3G teknolojisini zaten yıllar önce yapıp da, 2G li modelleri bizlere satarlarken ne demek istiyorlardı acaba sermaye sahipleri? Ve şimdi ne demek istiyorlar? Ne diyecekler, daha ne kadar ellerini ceplerimizde gezdirecekler bunlar bizim? Eski telefonlarımızı, onları birkaç sene elimizden zaten atmamızı planlayarak bize satanlar, gülüyorlar mıdır acep halimize?
Durun!!! Atmayın eski cep telefonlarınızı. İnce uzun bir odunun ucuna bağlamak suretiyle onları çekiç olarak kullanırız. Bu çekiçle belki duvarlarımıza tablo gibi SANATsal şeyler asmak iktiza eder. Ama sanmıyorum, olsa olsa biz o çekici kafamıza vururuz.
(kafamızı taşlara vurmak yerine)

Tüketim Toplumu!!!