Bir Türk Dünyaya bedeldir hamasi deyimini kullanan bir arkadaşıma insanın önemini anlatmaya çalıştığım bir yazı örneğidir.




Ne Türk ne de herhangi milletten hiç bir kimse milliyet açısından dünya bedel değildir.
Ancak her insan bir kâinattır ve ona denktir.
Ve Dünyadan değerlidir.
Çünkü her şey insanla var, İnsanla kıymet kazanır.

Büyüklerimizin dediği gibi,
İnsan alemi suğradır. (küçük alemdir.)

Dikkat edecek olursak!
İnsana yaratılış sıra ve silsilesi açısından bakıldığında,
Gerçekten kâinata numune olarak yaratıldığı anlaşılıyor.

Kâinatın maddi varlığı elementlerden,
Manevi yönü ise canlı karakterlerinden oluşur.

Maddi yönü kimyanın tespit edebildiği yüz sekiz veya uzay da bulunanları ile yüz on dört element.

Manevi yönü ise,
Adına canlılar dediğimiz,
Bitkiler,
Hayvanlar,
İnsanlar,
Biyoloji tespit edip laboratuarda inceleyemediği için bilim adamları kabul etse bile,
Kabul etmiyormuş gibi görünmek zorunda oldukları,
Melekût âlemi,

Biyolojik veriler ve teknolojinin sağladığı imkanlar sonucu yapılan tespitlere göre,
İnsanın anatomisi kâinatın yaratılmış bulunduğu tüm elementlerin Altın oranlarda kullanıldığı bir Periyodik cetveli andırıyor,

Sosyolojisi veya psikolojisi ise,
Tüm canlıların hayat standartları ve karakterlerinin bir fihristi veya haritası gibidir.

Yani cesedimiz elementsel yapısı ile cansızlar âlemini yansıttığı gibi,

Organik gelişim ve değişimlerimiz,
Bitkiler âlemine, (kilo alışımız, saç ve tırnaklarımızın uzaması vs. gibi)

Beslenme, üreme, mütecaviz duygu, içgüdüsel istek ve eğilimlerimiz,
Hayvanlar âlemine,

Ahlak, adalet, kültür ve medeniyetimiz,
Dünyada bulunuş sebep ve standardımız olan,
İnsanlık âlemine,

Hayatımıza anlam kazandıran İnancımız,
inancımız gereği ibadetimiz,
Sonsuz duygularımız, sınırsız arzularımız, Cennet sevdamız, Cehennem korkumuz,
Hiç bir şeyle doymak bilmeyen, zaman ve mekâna sığmayan, ruhsal yeteneklerimizde,
Melekût âlemine bakan yönlerimizdir.

İşte bütün bu saydıklarımız dikkate alınıp üzerinde düşünüldüğü zaman,

“İnsan Kâinatın Misali Musağğarıdır.”

Sözünün ne kadar doğru ve yerinde olduğunu anlar ve gerçek manada İnsan olabilmek için de saydığımız safha ve sınıfları aşma ve geçme adına gayret gösterilmesinin önemini idrak eder,

Bir insanın değil,
Her insanın ne kadar önemli ve kıymetli olduğunu anlayabilir,

İnsana ve insanlığa saygının,

İnsanı yaratana saygı olduğunu görür,
Sevmenin, sevilmenin maddi ve manevi yaşam için vazgeçilmez ve geçilemez bir vazife-insaniye olduğunu idrak edebiliriz.

Allahtan cümlemize insan-i kâmil olma adına,
Kalplerimize muhabbet,
Akıllarımıza da marifet ihsan buyurmasını dilerim.

Sevgilerimle,
Benim sevgili kardeşim.





.