Öncelikle İrfan denizinden Bir Damla (1) sıra numaralı Hayırlı niyetin insana hayır kazandıracağını konu alan Hadisi şerif yorumu şiirime göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı teşekkür ediyorum.
Ve sorduğunuz konu hakkında da düşüncelerimi aşağıya yazıyorum.

Tatmin edici bulmadı iseniz soru sormuş olmak ve imtihan etmek düşüncesi olmamak kaydı ile ihtiyaç ve iyi niyet ile soracağınız tüm soruları kabul ediyor ve gücüm yettiğice cevaplamaya çalışacağımı bildiriyorum.

Sevgi ve saygılarımla.
Allah’a emanet olunuz.

Sevgili Dostum.
Sanıyorum Siz konuya kader noktasından bakıyorsunuz.
Niyetin müstakilliği hakkındaki sorunuza; niyet müstakil olsada Allahtan müstağni değildir diye cevap veriyorum.

Malikin mülküne malikiyeti ve hâkimiyeti ciheti ile Allah mali-kül mülk olduğundan mülkündeki tüm vukuat ve tasarrufat kendisine aittir.
Ve olmalıdır da.
Mülkünde tasarrufu olmayan bir malikin malikiyeti tartışmalı olduğu gibi, mülkündeki vukuattan haberi olmayan malikin ilim, irade ve kudret noktasında da zafiyeti bahis mevzuu olur.
Allah zaman ve mekandan münezzeh ve Müberra olduğu gibi, acz ve cehilden de müstağni olup irade-i külliye sahibidir.
Evet, dediğiniz gibi niyette, varlıktır ve mevhibedir.
Birinde var ve bir diğerinde yok olması mevhibenin adalete değil de liyakate ve muhabbete göre olması zulüm değildir.
Adalet hak edilendir.
Mevhibe murat edilendir. (eşitlik ilkesine bağlı ve bağımlı değildir.)

Siz, sizde alacağı olmayan insanlara hediye dağıtır veya verirken eşitlik ilkesine riayet etmek zorunda değilsiniz.
Hilkatte cebir vardır.
Tercihte irade,
Tercihte irade olsa da, iradenin icraatında halk ve icat açısından yine hakim ilm-i muhit, irade-i külliye, sanatı rabbaniye vardır.
Tercihteki iradilik, hayatı dünyeviye deki sırrı teklif ve imtihanı beşeriyedendir.
Şiirime ser levha ve kaynaklık yapan hadisi şerif insanları umuda hayırlı amel ve düşünceye davet eden karamsarlıktan kurtarıcı nitelik taşıyan peygamber müjdelerinden bir müjdedir.
İmkan verilipte hayır kazandırıcı işler yapanlar ile imkanı olmadığından dolayı istediği halde hayr-u hasenat yapamayanlar arasındaki sizin nasıl olacak sorunuza net bir cevap niteliği taşımaktadır.

Hatta imkan verilmeyipte niyet olarak yapmak isteyenler, imkan verilerek yapamama riski ile yüz yüze olanlardan daha avantajlı olduklarını düşünüyorum.

Nimet verilenler verilen nimet üzerindeki müsbet tasarrufları ile kazanacakları gibi; aynı ölçüde nimet verilmeyenler ise müsbet niyetlerinden dolayı aynı sevabı kazanacaklarının müjdesi verilmektedir.
Sorunuza şimdilik bukadarlık bir cevabın yeterli olduğunu sanıyorum.
Allaha emanet olunuz.