9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
885
Okunma

YEMEKTEYİZ
Aynı anda 49 ülkede birden başlayan bir program. Evet, aynı anda düğmeye basılmış gibi değil, aynı yerden düğmeye basılarak başlanan bir program
Ne var bunda diyeceksiniz, işte yörelerin yemeklerini öğreniyoruz, neler yapılıyor, nasıl yapılıyor, kültürleri paylaşıyoruz diyorsanız YANILIYORSUNUZ.
Amaç; burada zaten kültür erozyonu oluşturmak, kadınların bu programa hiç ihtiyacı yok, peki neden böyle bir program ihtiyacı hâsıl oldu kadınları ekran başına bağladı.
Yarışmacılara dikkat ederseniz çoğu saldırgan sinirli tipler, ne olursa olsun ama eleştiri olsun, kavga, kargaşa olsun, kültür değerleri karalansın, nefret edilsin, bu kültürü yozlaştıralım, tıpkı Gelin kaynana programındaki saldırgan kaynana rolü gibi, kim en çok sinirli eleştirelse ve kültür yozlaşmasına çanak tutarsa o birinci seçiliyor, popüler oluyor.
Bizde onların ekmeğine yağ sürüyoruz.
Oldu da bitti MAŞALLAH…
Bizim kültürümüz, önümüze ne konursa konsun yenir, Halil-İbrahim bereketi versin denir, şükredilir, yapanın eline sağlık denir, iyi olmasa iyi olduğu söylenir, bir daha ki sefere daha iyi yapacağı düşünülür ve öyle de olur.
Halil İbrahim sofrası öyküsünü biliyorsunuz;
“Vaktiyle birbirini çok seven iki kardeş varmış….
• Büyüğü Halil. Küçüğü ise İbrâhim…
• Halil, evli çocuklu.
• İbrahim ise bekârmış…
• Ortak bir tarlaları varmış iki kardeşin.
• Ne mahsul çıkarsa, iki pay ederlermiş..
• Bununla geçinip giderlermiş
Bir yıl, yine harman yapmışlar buğdayı. İkiye ayırmışlar. İş kalmış taşımaya. Halil, bir teklif yapmış
-İbrahim kardeşim ; Ben gidip çuvalları getireyim. Sen buğdayı bekle.
-Peki abi demiş İbrahim
Ve Halil gitmiş çuval getirmeye
• O gidince, düşünmüş İbrahim: Abim evli, çocuklu. Daha çok buğday lazım onun evine Böyle demiş ve, Kendi payından bir miktar atmış onunkine
Az sonra Halil çıkagelmiş
- Haydi İbrahim…! Demiş, önce sen doldur da taşı ambara.
- Peki abi…!
• İbrahim, kendi yığınından bir çuval doldurup düşer yola
• O gidince, Halil’i düşünür bu defa: Der ki
- Çok şükür, ben evliyim, kurulu bir düzenim de var. Ama kardeşim bekâr. O daha çalışıp, para biriktirecek. Ev kurup evlenecek. Böyle düşünerek,Kendi payından atar onunkine birkaç kürek.
• Bu, böyle sürüp gider….
• Velhasıl , biri gittiğinde, öbürü, kendi payından atar onunkine…
• Ama birbirlerinden habersizdirler.
• Nihayet akşam olur. Karanlık basar.
• Görürler ki, bitmiyor buğdaylar.
• Hatta azalmıyor bile
Hak teala bu hali çok beğenir.
• Buğdaylarına bir bereket verir, bir bereket verir ki .Günlerce taşır iki kardeş , bitiremezler.
• Şaşarlar bu işe…
• Aksine çoğalır buğdayları.
• Dolar taşar ambarları.
• Bugün “Bereket” denilince, bu kardeşler akla gelir. Bu bereketin adı :
• Halil İbrahim bereketidir”
21/7/2009