4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1117
Okunma

Hazreti İbrahim’in kapısı çalınır,açtığında karşısında yetmiş, yetmiş beş yaşlarında bir ihtiyar görür.İhtiyar adam Hazreti İbrahim’e “kendisini bu gece konuk edip edemeyeceğini” sorar. Hazreti İbrahim adamın “ehli Hanif olup olmadığını” sorar, olumsuz cevap alınca “misafir edemeyeceğini” söyleyip kapısını kapatır. Hazreti İbrahim kapısını kapatır ama başkası açar, kimsesizlerin kimsesi Allah, Hazreti İbrahim’e vahiy gönderir, “kulunu neden barındırmadığını sorar”….
Anlatılan örnek kaynaklarda nasıl geçer bilmiyorum ama Yaratanın tüm yarattıklarını sahiplendiğini iyi biliyorum.İnanan inanmayan, günahkar, mümin, yaşlı, çocuk, kadın, erkek ayrımı yapmaksızın tüm yarattıklarını sahiplenir Yaradan. Ondan olacak ki Kuran-ı Kerim’in bir çok yerinde “Ya Eyyühen Müslimin” demez de “YA EYYÜHEN NAS “ diye seslenir yarattıklarına. O sadece biz Müslümanların rabbi değildir. Muhatabı bütün yarattıklarıdır. Tanrı diyenin de Allah diyenin, Huda diyenin de, Rab diyenin de, hatta varlığını kabul etmeyenlerin de, Arapça bilenin de bilmeyenin de herkesin Rabbidir. Bütün yaratılanların Rabbidir. Müslüman, Hıristiyan, Yahudi, putperest, ateist, solcu, sağcı herkesin rabbidir. Ve herkesi yargılayacak olan da, bağışlayacak da olan O’ dur. O’nun yarattıkları hakkında hükmü ona bırakmak da ancak feraset işidir. Kendisine birkaç rekat namaz kıldık diye onun yarattıklarını ondan önce yargılamak, ötelemek, dışlamak, sınıflamak, yakmak, tavır almak haddimiz olmasa gerek…
Bireyin yaratana çok yakın olduğu zamanlar vardır. Ağladığında, çok içten yakardığında, yüreğinin sesini dinlediğinde, bu gece gibi çok özel gecelerde ellerini açıp Rabbine yakardığında Rabbiyle direk iletişime geçtiği zamanlar vardır. Çoğu zaman biz dönütünü fark etmeyiz ama birey rabbine her yakardığında illa ki dönütünü alır, olumlu ya da olumsuz şekilde…
Bireyin Rabbiyle iletişime geçtiği Bu özel anlarda, kafamızdaki sınırları, ötelemeleri, dışlamaları, önyargıları, sınıflamaları, yanlışları bir tarafa atarak, sıfatsız ve sınırsız şekilde, yarattığı her canlı için ; Mevlana hoşgörüsüyle, Yunus Emre sevgisiyle , Şuayip gözyaşlarıyla, Eyüp sabrıyla, Muhammet merhametiyle Yaratana yalvarmak gerekir. O illa ki duyacaktır ve dönütünü illa ki verecektir…
Bu bilinç ve güzellikle herkesin Miraç Kandil’ini kutlarım.
Mehmet BEYAZTAŞ