Yazıma başlayım dediğim andan itibaren, kaç olmuş acaba diye baktığım saat, notlarımı aldığım kalem, açılsın diye düğmesine bastığım bilgisayar, masamın üzerinde duran web kamera, kalemlik, yazıcı…

Oğlumun oyuncaklarının hepsi, kullandığım cep telefonu ve hatta ev telefonu, kanallarını değiştire değiştire eskittiğim ve 3.sünü aldığım televizyon ve kumandaları, dvd, müzik setim ve cd lerin hepsi, hatta mutfakta kullandığımız, mutfak robotundan miksere varana kadar birçok alet,

Tamir takımına baktığımda tornavidadan penseye kadar ne kadar işe yarar alet varsa, içerdeki elektro gitarım bile…

Kameralar, fotoğraf makineleri, aypodlar,mp3,mp4 çalarlar,aklıma gelmeyen ve etrafta gördüğüm adını bile bilmediğim bir sürü elektronik eşya…

Babamın Hacc’dan getirdiği ne kadar hediyelik eşya varsa, tesbih, takke bile…

Hayatımızın her alanında kullandığımız ne kadar önemli önemsiz araç gereç varsa neredeyse hepsi Çin malı.

Bunları söylemenin ne âlemi var şimdi?

Benim Çin mallarıyla ne işim olabilir? Ama söylüyorum işte sadece benim evimde ne kadar Çin malı olduğunu . Şu anda bu yazıyı okurken etrafınıza bir bakın.

Evet, şu an kaç tane Çin malı görüyorsunuz? “ Yok benim odamda “ diyene tebriklerimi gönderiyorum.

Çin malları elektrik, su ve hava gibi hayatımıza girmiş. Onlar olmadan hayatımız nasıl geçer?

Ne yaparız sonra? Perişan oluruz.

Hani yanılıp şaşıp da Çin mallarını protesto ediyorum derseniz. Evde ne var ne yok atmanız gerekir diye sizi uyarmak istedim. Bence sakın denemeyin.

Bugünkü yazımı kısa tutuyorum.

Bir süre sizlerden uzak kalacağım. Çin malı birçok eşyamı da yanıma alarak, Çin malı deniz ve havuz eşyalarını arabama doldurup, oğlumun da Çin malı kum oyuncaklarını alıp tatile gideceğim.

Çin malı bir su yatağında uzanıp güneşleneceğim. Bizimkiler de Çin malı botlarla yüzme öğrenecekler. Çin malı bir şemsiyenin altında Çin malı plastik sandalye, masa üzerinde Çin malı okey takımıyla oyun oynayacağım.

Sonra Çin malı bir topla Çin malı bir file etrafında plaj voleybolu oynayacağım. Çin malı terliklerimi giyip….

Dostlarım. İşte durumum bu. Haydi kızın bana. Çin malını kullanmayın diye bir birimize mailler attığımız bilgisayar bile Çin malı. O zaman hadi ben kapatıyorum. Sen de kapatır mısın?

“Manda ve himaye kabul edilemez” diyen atalarımın önünde utanıyorum her saygı duruşunda.

Her Atatürk resmi gördüğümde bana hesap soracak zannediyorum.

“Gençliğe Hitabe”nin her cümlesini tekrar tekrar hatırlıyorum.


D.DENGİZ ŞİMŞEK