6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
5712
Okunma

HAYATIN ACIMASIZLIĞI
Hayat karmaşık bir yumak gibidir. Gerek insanıyla, gerek yaşantısıyla, gerekse acı tatlı süprüzleriyle her an her yerde çıkıverir karşımıza ne olduğunu anlamadan. Hayatın bize ne yaşatacağı belli olmaz. Sabah kalkarız yada daha önceden planlarız ne yapacağımızı ama; uygulamaya geçirdiğimizde iyi yada kötü süprizlerle karşılaşırız. Hayat öyle bir hale gelir ki “Duvara asılmış eski bir fotoraf olur.”
Hayatta arkamıza bile dönüp bakmak istemediğimiz yada hiç ama hiç hatırlamak dahi istemediğimiz şeyler yaşamışızdır. Bunların binbir sebepleri vardır. Kimi zaman aile, kimi zaman çevre,kimi zaman ise arkadaş olmuştur.Aile içi yaşanan huzursuzluklar hiçbir şey gibi insanı yıkamaz, yıpratamaz. Kişinin sosyal hayatta attığı her adım çevrenin düşüncesi ile hararetlenip sonlanır. Arkadaş ise “İnsanı rezilde eder vezirde “ sözü dense yeridir. Çünkü; arkadaş bazen anne babadan önce gelir. Anne babanın yıllardır uğraşıp yapamadığını arkadaş bir dakikada yapabilir. Ama kimi arkadaş vezir ettiği gibi rezil de edebilir. Bir çocuk eğer; süt dökmüş kedi gibi ise arkadaş onu canavara da çevirebilir. Hayat acımasız ve zalim olduğu kadar da cömert ve sevecen de olabiliyor. Önemli olan hayata bakış açısıdır, hayata at gözlüklerle bakıldığında çekilmez hale gelebilir ama; Üç yüz altmış derece geniş açıyla bakıldığında hayat gayet güzel, keyifli olabiliyor.Dediğim gibi önemli olan hayata bakış açısıdır.
Ben hayatı teraziye benzetiyorum. Çünkü insanın bir günü iyi ise terazinin bir tarafı ağır basar ama; diğer günü kötü ise iyi günle yer değiştirir. Hayat bir gün iyi bir gün kötü , iki gün iyi üç gün kötü yani terazi hiç eşit kalmıyor,onu eşitlemek ise yine bizim elimizde.Güne gülerek başlarsak terazi kötülükleri değil hep iylikleri üst seviyede tutar. Bunun için, Hayatın acımasızlığına gülüp geçelim.
FATMA ŞAHİN