yola giden yorulurmuş ya işte o yolculardan birisi de bendim.Ağustos ortalarıydı,görev icabı bir köye gitmem gerekiyordu.Gideceğim köy ana yola on iki kilometre uzakta yolu şose bir köydü.Sabah erkenden kalkıp otobüse bindim, tabi otobüs deyince bu günkü gibi konforlu otobüs değil .Yolda iki de bir su kaynatan ,hareret yapan kılimasız içi cehennem ateşi gibi yakan bir otobüs ,derken otobüs durdu şöför:
Hemşerim burda inip şoşe yolu takip edeceksin doğruca o köye gidiyor dedi.
Bende sağ olasın hayırlı yolculuklar dedikten sonra yola koyuldum, zigzaglar çizerek gölge yerleri seçerek yürüyordum,baktım az ilerde bir çiftçi oküzü eşşeği karasabana vurmuş dehleyip duruyor yaklaştım bağırdım!
selamün aleyküm amaca!
amca ohaa dedi
kolay gelsin diye bağırdım yine!
amca çüüüüş dedi
ve durdurdu sabanı.
aleyykümselam yeğen hoşgeldin diyerek oturttu yanına.Elini şalvarının cebine atarak çıkarttı tabakasını. Peyiğinin üzerinde bir sıgara sarmaya başladı o sigarasını sararken gözüm ellerine ilişti simsiyah güneş yanığı her tarafı çatlak içinde çatlakların arası kan toplayıp kurumuş heryanı tırtıllı bir el. yüreğim cız etti o an. Sigarasını sardıktan sonra peyiğine dökülen tütünü bir el hareketiyle toplayıp doldurdu tabakasına. Sigarasını yaktıktan sonra derin bir nefes çekip bıraktı dumanını.Gözleri kısılmış dumana bakar bir halde.
yeğen işte beyle halımız
it bağlasan it durmaz bu sıcakta
emme mecburuk çoluğ çocuğun rızkı için
peki amca ne kazanıyorsun?
ne kazanması yeğen
üç beş gıradını satıp yağ tuz şeker sabın alıyım geri galanınıda
birezini un birezini bulgur yapıyık gışın bulgur pilavu soğan ayran bahara çıkıyık
bir an içim doldu bağırasım geldi var gücümle
MİLLETİN EFENDİSİ ne halde gör ATAM diye!!!!!!!!!


02/07/2009