Bir yazar, köşe başlarında, trafik ışıklarında bekleyen ve bir şeyleri zorla satmaya çalışan küçük çocuklardan bahsederken "Bu da başka bir dilencilik" demişti. Katılmak veya katılmamakta serbestsiniz. Ama bence önemli olan bu değil.Önemli olan, o çocukların bu şekilde olmasına sebep olan şeylerdir.

Hiç dikkatinizi çekti mi? Eskiden filmlerde görürdük bu tür şeyleri. Metropollerde, büyük kentlerde, işsiz, zor durumda kalan gençler, veyahut yaşı küçük çocuklar, ellerinde sigara paketleri, mendil, sakız gibi şeyleri önüne gelenlere biraz tuhaf bir pazarlama tekniğiyle satmaya çalışır, para kazanmaya çalışırlardı. O ufacık yaşımızda, bu sahneleri seyrettiğimizde üzülür, iç geçirirdik tabi. Biz sanırdık ki, bu tür şeyler, filmlerde olur. Değilmiş…

Zaman geçtikçe , ne kadar yanıldığımızı anladık. O arabesk filmlerinde, o bol göz yaşı dökülen fazla acılı filmlerde gördüğümüz şeyler, gün geldi gerçek oldu. Yaşadığımız şehir mi büyüdü, yoksa geçinmek derdi mi sorun oldu? Orası biraz karışık...
Ama sebep ne olursa olsun, ortada bir gerçek var. O da şu: o görüntüler hiç hoş değil.
Trafiğin yoğun olduğu oralarda, insanların ezilme tehlikesi bulunduğu o kavşaklarda, o çocukların bir şeyler satma düşüncesiyle ezilmesi içten bile değil...

Yaşları daha küçücük Belki, bazıları, ilkokul öğrencisi. Kimisi belki okuryazar bile değil. Ama sonuçta bir can taşıyorlar. Yazık…
Onlar geleceğimiz. Belki de, yarının büyükleri…

Anneleri, babaları bu konuda acaba rahatlar mı? Çocukları orada ölüm tehlikesiyle karşı karşıya iken ne düşünüyorlar acaba? Merak ediyorum...
“Ekmek derdi…” deyip, işin içinden çıkmak, bana pek mantıklı gelmiyor açıkçası, samimi de…Çünkü insan hayatı söz konusu olunca akan sular durur ne yazık ki…
Büyüklerimiz bu konuda bir şey yapmalı.o çocukları o kavşaklardan başka alanlara çekmeli. Onları kazanmalı…

“Avrupa Birliği’ne girdik, gireceğiz” demekle olmuyor bence.
İcraat lazım.
Lafla peynir gemisi yürür mü ? Hayır.
Önemli olan insana saygı ise boş lafa gerek yok…

Biz o görüntülerle mi gireceğiz AB’ye?
Sanmıyorum...
Hem de o görüntüler, şehrin en modern caddesinde oluyor.
Hadi bıraktık insana saygıyı... Bir Avrupa Birliği temsilcisinin oradan geçtiğini düşünün.
Olur ya…
Sorun Avrupa Birliği’ ne girmek mi?
Yoksa, bu tür görüntülerin olmaması mı? Hangisi?

Bence, birini seçmemizin zamanı geldi. Geçiyor bile.. Ne dersiniz?