11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1292
Okunma

Çocukluğumda, çok sevdiğim, duygusal bir şiir vardı.
Ahmet Kutsi Tecer’e ait...
Belki de şarkıydı, bilemiyorum şimdi...
“Orda, bir köy var uzakta. O, köy, bizim köyümüzdür. Gitmesekte , gelmesekte , o köy, bizim köyümüzdür...”
İlkokul sıralarında, beraberce söyler, içimizde duygusal anlar yaşardık...
Çocukluğumuza ait bir şey miydi? Bilinmez ama, İçimizde köye, köy yaşantısına karşı bir sevgi, bir özlem vardı o zamanlar...
Küçükken, sırf traktöre binmek için, köye gider, amcamın tarlasında mercimek toplardık.
Hasat zamanlarında, biçerdöverlerin biçtiği buğday tanelerini traktöre doldurur, traktörün römorkuna biner, köy içerisinde ufak gezintilere çıkardık.
Masalımsı bir şeydi sanki yaşadıklarımız…
Uzak olmamasına karşın, yine de, şehirden köye varmamız saatler sürerdi. Sessiz yollardan geçerken, cırcır böceklerinin buğday başaklarının arasındaki cızırtılarını dinleye dinleye varırdık köyümüze o zamanlar…
Şimdiki gibi hatırlıyorum...
O köy meydanını… Kutu görünümde yapılmış köy çeşmesini, ufacık kubbeli camiyi, dedemlerin beyaz badanalı evini… Teneke kapılı dayımların evini…
Gece olunca, cırcır seslerinin yerini bu sefer kurbağa vıraklamaları alır, en sonunda da derin bir sessizliğe bürünürdü sonra köy…
Damlarda kurulan geniş tahtlarda, dayımın anlattığı masalları dinlerken, tatlı uykulara dalardık o vakitler…
Yaşadığımız o masalın en sevmediğim bir tek yönü vardı. Ve hala sevmediğim… Kitaplarda köy resimlerine bakarken iç geçirdiğim, hayıflandığım… Köyün çevresi ve ortasında nedense bir tek ağaç yoktu. Yazın, köy, sıcaktan, daha da kavrulur, toz bulutları çökerdi sanki köyümün orta yerine…
Yıllar geçti sonra…
Her şey masallarda kaldı. Uzak kaldık oralardan… Seyrekleşti gidişlerimiz…
Köyümüzde büyüdü sonra…
Bizler gibi…
Toprak evlerin yerini, giderek betonlar aldı sonra… Yeşilden hepten yoksun kaldı köyümüz.
Yollar bozuldu giderek… Her uğradığımda, beter bir köy var şimdi.
Çocukluk günlerimin, geçtiği köy.
Erköklü köyü, ‘Ermiye…’
Seni bu hale kimler getirdi…? Kim çamulara buladı seni …? Kim bozdu yollarını senin…?
Keşke büyümeseydin, hep küçük kalsaydın. Çocukluğumdaki gibi kalsaydın Ermiye…’
Kuru bir köydün sen ama, yine de güzeldin sen, Ermiye…