11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1500
Okunma
Serçelerle ağlaştım bir vakit...Yanağımda yaşların süzüldüğü bir nehir...
Karanlıktı. Kalemim kimsesizliği soluyordu. Belki; bir sigara dahi olsa yapışmalıydı dudaklarıma. Dudaklarıma dokunulduğunda yalnızlığımı yeneceğimi düşünmek, gökyüzünden bir yıldız çalma isteği kadar günahsız ve masumdu.
Sahte olan her şeyden tiksiniyordum;
zorla şişirilmiş kayısıdan
yapay kırmızıyla renklendirilmiş kirazlardan
ışıkları kesilen oyun parkından
havası boşaltılan balondan
ve ruhu acıyan gecelerden...
Karanfil renginde ağlamayı öğrendim sonra... Sarılacak bir şeyler aradım hani şöyle, kendi soluğumdan (yalnızlığımdan) başka! Zaman; uçurtmamın ipini, hiç koparmasın istedim...
Aslında ne karanfilin ne de serçenin farkındaydım. Bencil bir hüzün yumağı arasında nefessiz kalmıştım. Canım belki ölüm çekiyordu, ölmeliydim belki de...
Ölüm nedir bilmeden ölümü istemek, halsizliğin en yoğun haliydi sanırım...
_Bahar Liman_