Dünya felsefenin muzır ve zalim düşücelerinin elinden kurtulmayı bekleyen bir inkılap bekliyor.Bu dediğim 21. yy da gerçekleşmeye başladı aslında.Dünyanın heryerinde aynı hislere ve düşüncelere malik olan insanlık içinde bulunduğu buhranlı durumdan kurtulmanın nedense reçetesini kabul etmemekte ısrar ediyorlar.Bu makaleyi okuyan sizlerden başlayalım isterim.Buhran ve mutsuzluklara ve şiddetli tartışmalara neden olan meseleleri çok kısa bir şekilde gelin beraber tetkik edelim.
1-Tüm kadın ve erkekler eşleri tarafından aldatılmak istemezler.(Zinaya yaklaşmayın)
2-Hiç kimse alışverişinde aldatılmak dolandırılmak istemez.(Kul hakkı)
3-Toplumun tamamı kamusal alanda parkta bahçede denizde ayyaş ve madde bağımlıların taarruz ve tecavüz veya saldırmaları ihtimali ile endişeli(Her türlü aklı başından alan içecekler haram)
İşte bu ve benzeri mesellerin tamamı AHİRET inancının eksik oluşundan kaynaklnıyor.
İslamın ortaya koyduğu bütün bu yasaklar toplumu düzenleme adına işletilse herşey sütliman olacak amaaaaa mesele dinin yaşanması olunca hemen Allah’la benim aramdaki meseleye kimse karışamaz lafı havalarda uçuşmaya başlıyor.İnsanlarımız bir türlü inandığım Allah’ın bizlerden istediği bazı konular var bunlar yapılması lazım gelir diyemiyorlar.
Kafalarda öyle bir Allah ve din tasavvur ediyorlarki şaşar kalırsınız.
İslam 1 litre gül suyu lokum ve mevlütten ibarettir demeselerde bunu yaşıyorlar.
Çünkü inandığı şeyin bildirisine göre yaşamayan.Yaşadığı hayat gibi inanmaya başlar.Ve başlamış zaten.
Unutmayın ki Ahiret var hesap var mahkeme var.
Lakin müslümanım diyip ahiret konusu açıldığında giden gelenmi var sorusunu çokları halen soruyorlar heyhat ne duruma düşdüklerinin farkında değiller.