Sen masalcı… şimdiye kadar hep masallarını dinledik… sonu hep mutlu bitiyordu… adı üstünde; masaldı hepsi… bende senden bir şey anlatmanı istiyorum, bana beni anlat masalcı…

Gözlerimi bu fâili meçhul dünya’ya bilir misin neler düşündüğümü, neler hissettiğimi?..ya; var olmanın sırrını?..

Acıktığımı anlatmam için ağlamam gerekiyormuş… ben midemin derdini nasıl anlıyormuşum?.. ağlamak ne demek?.. acıkınca, düşünce, üzülünce neden ağlardım?.. nasıl olur da çaresizliğimi anlatıver.r ağlamak?.. ilk öğrendiğim ağlamaktı hayattan… neden öncelik ağlamakta masalcı?..

Bir süre sonra gülmeyi öğrendim… bir anda içini bir huzur kaplıyor, gevşiyorsun… gerçi; kendileriyla sıkça görüşemiyoruz… eh işte, kırk yılda bir… neden masalcı? Ağlamak gülmeye bu kadar baskın mı olmalı?..

Zamanla yürümeyle tanıştım… aslında ilk önce sürünmeyle… yani; dünya senin yüzünü görmekten sıkılıyor da, seni biraz serbest bırakıyor, böyle bir şey işte… ara sıra seni özlediği zaman, gerçek ya da mecaz taşlar çıkarıyor karşına… sende kör olmadığın halde göremiyorsun… neden insanlar, zaman geçtikçe eski alışkanlıklarını unutmazlar?..

Zaman masalcı?.. zaman nedir?.. “zamanın birinde” diye başlar hikâyelerin, sen daha iyi bilirsin… nerede bulunur bu “zaman”?.. elle tutulur mu, gözle görülür mü, rengi, tadı nasıldır?.. “gelir, geçer” derler hani; nereden gelir, nereden geçer?.. bir güzergâhı var mı?.. yoksa; bizde zamanla birlikte “seferi” gurumda mıyız?.. ömrümüzün güzergâhından geçerken, alıp götürdüklerini geri getirecek mi?.. elimizden ömrümüzü alması görevi mi, yoksa; gerçekten her şeyimizi çalıp kaçıyor mu?..

Anlat masalcı… sevgi vardı bir zamanlar… anlattığın masalların hepsi, mutlulukla biterdi… mecnun idi, Ferhat idi sevenlerin isimleri… efsane idi yaşanan sevdalar… öyle ki; koca koca dağlar diz çökmüş Ferhat’ın önünde… ne imparatorluklar çökmüş adı geçince… bana sevgiyi anlat masalcı…

Birde ölüm vardı sormam gereken, anlatsana!.. ölüm yok olmak mıdır?.. yoksa; bir kapı mıdır, bir diyardan başka bir diyara açılan?.. dünya’nın kıyısından düşünce, ne kadar sürüyor düşüşün?.. yoksa; ölüm denen gelişim, asıl yaşama geçiş miydi?.. geçmişte bir şeyler yaşamış mıydık, yada; yaşadıklarımız tamamen bir rüyadan mı ibaretti?..

Seni dinliyorum masalcı, anlat!.. hep hayalleri anlattın… biraz da gerçeklerden bahset bana… yoksa; sende yalnızlığımı unutturmaya çalışan hayallerimden birimisin?.. anlat masalcı!.. anlat!..