Varsayalım ki…
Matematik hocanız bir gün derste, "bir pizzayı sekiz dilime bölüp yediğinizde mi daha çok doyarsınız, dört dilime böldüğünüzde mi" diye sorarsa, ne düşünür ve ne yanıt verirsiniz?

Bu soru tıpkı "beşi beş kuruştan, beş yumurta kaç eder" e benziyor gibi bir ukalalık yapılmadan gene ben anlatayım…

"Hoca kesin dün akşam ailesiyle pizzacıya gitti" diye yargısız infazda bulunabilirsiniz.

Dünyada tek akıllı yaratığın kendiniz olduğunu sanan biriyseniz, "Manyak lan bu herif kafayı yemiş" diye karşılayabilirsiniz bu soruyu.

Külyutmaz bir yaklaşımla, "Adam bizimle kafa buluyor, aklı sıra zeka testi yapıyor, yemezler" diye düşünüyor olabilirsiniz.

Eğer çalışkan bir öğrenciyseniz soruyu ciddiye alıp, "Hocam büyük boy mu, orta boy mu, küçük boy mu?" diye ipucu isteyebilirsiniz?

Yan sıradaki şişman bir arkadaşınıza gönderme yaparak, "Hocam 12 dilime de bölseniz gene doymayanlar olabilir" deyip, ne kadar şakacı olduğunuzu gösterirsiniz.

"Ulan yoksa hoca Ceren’le beni pizzacıda mı gördü?" diye kuşkulanan bir paranoyaksınızdır belki de.

Haklı olarak, "ÖSS’de de böyle sorular çıkarsa yandık" diye kaygılanabilirsiniz.

Araştırmacı biriyseniz, "Felsefe hocasına bir danışmalıyım?" diye konuyu derinlemesine değerlendirebilirsiniz.

Ya da "Hoca matematiksel bir gizem içerisinde, mizahın da bilimsel bir yanı olduğunu vurgulamak istiyor galiba" şeklinde sorgulayan ayrıcalıklı birisinizdir belki de.

İleride gazeteci olmayı kafaya koymuşsanız, "İstanbul’un gözde mekanları, yeme-içme rehberi" tarzında bir altyapınız olması bakımından, şimdiden haftasonu ekleri hazırlamaya başlayabilirsiniz…

Politikaya ilgi duyan biriyseniz, "milletvekili" ve "oy" hesabı yapmanız açısından, bundan daha iyi bir ders olmayacağını düşünürsünüz.

Batıl inançlıysanız "Sekiz ve dört. Eşittir oniki. Üç tane rakam çıktı ortaya. Üç rakam da rüyam da görmüştüm. Allaaaaaah! Kesin sayısal loto için ilahi bir tüyo bu!" şeklinde yorumlamanız ve üstünüzde taşıdığınız muskanızı öpmeniz kaçınılmazdır.

"Neden lahmacun değil de, pizza örneği verdi lan bu adam" şeklinde milliyetçi bir yaklaşımla öfkelenmeniz de olasıdır.

Ne kadar paylaşımcı olduğunuzu göstermek adına "hepsini tek başıma yemem, arkadaşıma da bi dilim ikram ederim" diyebilir ve yan sıradaki kız arkadaşınızı kendinize hayran bırakabilirsiniz.

"Ay hocam! Ben almasam, ehue!-ehue!" diye hocadan daha üstün bir espri yeteneğine sahip olduğunuzu sergileyebilirsiniz.

İnternette Google’dan "pizza", "sekiz," "dört" ve "doymak" sözcüklerini içeren arama yapmak gibi olağanüstü bir fikir gelebilir aklınıza.

"Doymak ya da doymamak, işte bütün mesele bu!" deyip, Shakespeare kültüründen, “şark” a bir küçümseme edasıyla bakabilirsiniz.

Dersten bihaber öğrenci olarak yanınızdakini dürterek, "ne diyo la bu lavuk" dersiniz…

Sınıfta gürültülü, şamatalı bir ortamın oluşmasını fırsat bilip, cep telefonunuzla "upskirt" belgeseli hazırlayabilirsiniz.

Ya da… Benim gibi yetenekliyseniz, bir öğretmenin dersi eğlenceli hale getirmek için yaptığı basit bir espriden yola çıkıp, hayal ürünü olarak siz de böylesine olağanüstü (!) mizahi bir yazı yazabilirsiniz…