Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. la rochefaucauld
MEHMET CEMİL CÖMERT
MEHMET CEMİL CÖMERT

Eylül yağmuru arkası yarın 1.bölüm

Yorum

Eylül yağmuru arkası yarın 1.bölüm

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

698

Okunma

Eylül yağmuru arkası yarın 1.bölüm

Adana’ya ıslak bir eylül sabahı geldim. Otogarda yalnızdım.
Kendi kendime “artık kötü günler geride kaldı” diye söylendiğimi hatırlıyorum..
Başım sıcaktan ağrıyordu, yol yorgunluğundan olsa gerek başım kazan gibiydi,burnuma tuhaf kokular geliyordu, amma ne olursa olsun neşemi kaçıracak bir şey yoktu aslında.
Üzerinde bulunduğum toprak parçasına ne kadar hasrettim anlatamam.
Gri takım elbise ve altına siyah kundura şıklığımı tamamlıyordu.

Gözlerim ufukta, yağmur sonrası çıkan gökkuşağını izliyordu.
Ellerimde valizlerimle bir turist edası ile otogarda beklerken birden aklıma çocukluğum geldi. Babamla yaptığım Ankara seyahatini hatırladım,ne yıllardı, hastalığımda üzerime titreyen babam artık yanımda yoktu, ve koca şehirde tek başıma kalakalmıştım.
Gözlerim yaşarmaya başlamış,hüzün yağmuru yanağıma akar olmuştu.
Ne günler yaşamıştım aslında, ve ne kadar güzeldi çocukluğumuz yokluk vardı ama ailemizde bu kadar varlık yoktu bizim zamanımızda. Adım, adım ilerlerken iliklerime kadar ıslatan yağmurda acı küllerimi söndürmek istiyordum eylül yağmurunda.
Bardaktan boşanırcasına tekrar yağan yağmura inat gelen servisle beraber şehir merkezine doğru yola koyulmuştuk. Atilla altı kat köprüsüne geldiğimiz sırada ilk rastladığım belediye evleri otobüsüne binmiş ve heyecanla büyüdüğüm mahalleye doğru hareket etmiştim. O sırada benim hatırlamakta güçlük çektiğim ama beni tanıdığını fark ettiğim bir kadın karşıma geçmiş beni dikkatle süzüyordu. Birden kadına yönelip elimi uzatıp tokalaşmam gerektiğini hatırladım.

-Sizinle tanıştığıma memnun oldum dedim.
Bu sözlerimden sonra;
-Beyefendi ama ben sizi tanımıyorum
diye beklenmedik bir tavır ile karşılaşmıştım.
-O halde bana neden pür dikkat baktığınızı bilmek istiyorum diye ekledim.

Konuşması bana pek yabancı gelmemişti doğrusu, sanki yıllar önce aramızda bir şey geçmiş gibi benimde hislerimde kuşkular belirmeye başlamıştı.
Acaba, dedim kendi, kendime olabilir mi diye mırıldanmaya başlamıştım.
Ben bu şekilde düşüncelere dalmışken;
-Adana’ya ilk seyahatiniz mi, diye bir suale maruz kalmıştım.
-Evet 11 yıl sonra ilk seyahatim dememe kalmadı.

Ben 11 yıl dememle beraber gözlerinde yaşlar belirlemeye başladı.
-Ağlıyorsunuz, sizi hüzünlendirecek bir cevap mı verdim?
Gözlerine baktığımda dışarıda yağan yağmura inat göz kapaklarındaki yaş yanağına süzülmeye başlamıştı, doğrusu olan bitene anlam vermekte güçlük çekiyordum.

Gözleri ağlamaktan kızarmıştı, üzerindeki elbise de bana birden pek eski ve çirkin görünmüştü. Gözlerimi onun gözlerine dikerek:
-Yemin ederim ki sizi kıracak bir şey söylemedim diyerek kekelemiştim
Kendisini toparladığı anda ise can alıcı yanıt ile karşı karşıya kalmıştım.
-Sizi yıllar önce kaybettiğim bir arkadaşıma benzetmiştim, dedi.

Biz bu şekilde konuşmaya dalmışken birden otobüs belediye evlerine gelmiş, yolcular inmeye hazırlanmıştı, birlikte indik, daha sonra son sözlerimizle birlikte ayrıldık.
-Sizde mi burada oturuyorsunuz, dedi
-Evet, aslına bakarsanız bir çok anıyı geride bıraktığım bu mahalleye 11 yıldan sonra ilk defa geliyorum, dedim.
-Dilerseniz her zaman görüşebiliriz, dedim.
Bu teklifimden sonra reddedileceği hissine kapılmaya başladığım bir anda olumlu bir yanıt almıştım.
-Neden olmasın dedi ve ayrıldık.

Ama heyecandan mı yoksa yorgunluktan mı olsa gerek tanışmayı unutmuştuk.
O sırada ayrıldığımız yere geri geldiğimde hayret verici bir olaya şahit olmuştum.
Pejmürde bir kıyafet içerisinde olan bir adam, genç kadının yanına gelmiş ağız dalaşına başlamıştı. Beni gören kadın yanıma gelerek;

-Sizi gördüğüme ne kadar sevindim anlatamam dedi.
-Neler oluyor burada dedim.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Eylül yağmuru arkası yarın 1.bölüm Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Eylül yağmuru arkası yarın 1.bölüm yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Eylül yağmuru arkası yarın 1.bölüm yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Onur BİLGE
Onur BİLGE, @onurbilge
4.6.2009 07:45:19
4 puan verdi
Kutluyorum...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL