Türk milleti olarak en büyük özelliğimiz tüm güzel değerlerimizi ve elimizdeki cevher niteliğindeki varlıklarımızı, sahip olduklarımızı harcarız ilerisini düşünmeden.

Bu yazımda gerek günlük yaşantımızda, gerekse iş yaşamımızda kullanmakta olduğumuz kağıt ürünlerinden bahsetmek istiyorum. Çoğumuzun hiç farkında olmadan yaptığımız bir harekettir. Temizlik yaparken çoğumuz gazeteyi alır ve poşete bile koymadan diğer çöplerin içine atarız. Ya da işyerimizde kullanmış olduğumuz A-4’ leri top haline getirir, tıpkı basket topunu atarcasına atıveririz çöp kutusuna.

Biliyorsunuz kağıt’ ın ana maddesi ağaçtır. Ve normal bir ağacın hammadde olabilecek bir hale gelebilmesi için en az 20-25 belki de daha fazla bir zamana ihtiyaç vardır. Bu da insanoğlunun ömründe önemli bir yer tutar. Az bir zaman değildir sonuçta. Çağımızın başlıca sorunu olan küresel ısınmanın etkilerini de hesaba katarsak bizler için çok değerli olan bu varlıkları daha iyi korumamız ve hatta elimizde atıl vaziyette duran , çöpe karışan bu mamullerin geri dönüşümünün sağlanarak daha etkin hale getirilmesi daha mantıklı olacaktır.


Ne yapabiliriz ?

Birey olarak yapabileceğimiz çok şey var aslında. Evde ya da işyerinde biriken kağıt ürünlerini yakmak yada çöpe atmak yerine ayrı bir yerde toplayıp geri dönüşüm kutularına bırakabiliriz.

Burada Belediyelere de çok büyük görevler düşüyor. Benim izlenimlerime göre daha önceden bu konuda çok fazla hassasiyet gösterilmezken, şimdilerde çok fazla sayıda olmasa da geri dönüşüm kutuları yerleştirildi benim yaşadığım şehirde. Bu değişiklikleri gördükçe açıkçası seviniyorum. Memuriyetimin ilk yıllarından bu yana duyarlıyımdır bu konuda. Arkadaşlarımdan kağıtları çöpe atmaya kalkanlar olduğunda, hemen müdahale eder ve elinden alırdım kağıtları. Sonra onlar toplanırdı. Seka müessesesi vardı o zamanlar. Hepsi bir araya getirilir ve gönderilirdi.

Şimdi o günlere göre daha şanslıyız diye düşünüyorum. Yeter ki hassasiyet gösterelim. Kendi ellerimizle sahip olduklarımızı yok etmeyelim. Sahip çıkalım, geri dönüşümünü sağlayalım.

Ne dersiniz. ?