Bitti tabii sonunda ,bitmeyen mi var .
Üstelik, gibi bir şeydi yaşadığım.
Gene de ne kadar çok şeyi merak ediyor insan sonralarda...
Aramalı mıyım...ararsam pişman olur muyum ?
Peki aramazsam pişmanlık duyar mıyım..?
Bundanlar yorup duruyor gece yalnızlığımı.
En iyisi bir şeyler okuyup uzaklaştırmalı diyorum dertleşemediklerimden içimdeki beni.
Alt kenarında okyanus ferahlığı yazan bir kolonyalı mendilin üzerindeki pirpirim yazısı,
sözleri gülümseten bir türküyü anımsatıyor dudak kıvrımıma.

"bahçelerde pirpirim/yaprağı dilim dilim/hedeyi evlendirdik/hödöye allah kerim "

Anımsıyorumda ilk okuduğumda sözleri; pirpirimin yabani semizotu olduğunu öğrenmiştim
hede,höde konusuna oksford da okuyamamış bir türkücünün şahsı nevine münhasır söylemlerinin
abesle iştigalidir deyip aldırışsız kalmıştım
Nedense bu gecemin uzanmış acabalarının düşünce balonu oluyor hedeyle ,hödeler
Anlamı olmayan, o anı kurtarabilmek gayesiyle cümleye iliştirilen eğreti duruşlu sözler mi
acaba diye takılıp kalıyorum anlam boşluklarına.
Hedeyle,hödenin arasındaki ilişkinin ciddiyeti,münasebetlerinin göze görünen ve görünmeyen
yanlarının falan,filanlarla benzeşmesi ve kendisinin mi yoksa yiyenlerinin mi semiz olduğu
tartışılan bir otun yeraldığı türkülerde elele dolaşması,...
Kıskanç tarafları kamçılanıyor üşengeç duygularımın.
Hedenin yaşını düşünüyorum sonra.Hödöden küçük mü ,büyük mü.Neden önce hede evlenmiş.
Niye hödö bir Allahın kerimine muhtaç kalmış öyle.Sonra hangisi daha güzel
saçları,başları ne renk bunların.Okuma yazmaları var mı ?
Onca saçmayı ekliyorum gecemin hedeli,hödölü taraflarına.Yarını düşünmemek için varını
yoğunu ortaya koyuyor elimden gelenlerim.

-Kira da geldi...faturalar ööff
-Acaba şimdi ne yapıyor
-Ne demek istedi o öyle
-Yarın ne giysem
-Yok canım ne alakası var
-Ayıp ayıp evladım
-Hadi len sende

Ve daha neler neler,sıvası dökük duvarımda hedeli,hödülü oyalanışlarıma suskun bekleşiyor.
Atın önüne et,itin önüne ot koymuşum sanki...
Gecenin imalı gözleri sırra kadem bir sevdanın izini sürüyor hede,hödülü sevdalara yakılan
türkülerde.
Cakalarından geçilmiyor şapkalı aaaa larla,noktalı virgüllerin.
İçi boş oooo lar -daha ne diyeceksin azizim- diyerek şaşkın bağrışıyorlar
sıçrıyor içimde ayağı yanık kediler dillerinde hep o türkü,

"bahçelerde pirpirim/yaprağı dilim dilim/hedeyi evlendirdik/hödöye allah kerim "

olsun diyorum...ne olacak ki diyorum,içimi döktüğüm çöp tenekelerinin açık ağızlarına
İşçidir belki diyorum hedeler,hödöler....işverendir
Belki de acı çektirendir...dili dönmeyendir
Tek başına bir anlam ifade etmeyendir...işimize gelmeyendir

"bahçelerde pirpirim/yaprağı dilim dilim/hedeyi evlendirdik/hödöye allah kerim "

tey,tey,tey....
tey,tey,tey....


Demir Mutlugil