Yaşananlar küçük bir masal...Zaman zaman sonu gelmez bir uçurum...İstemediğin,dur diyemediğin, bazen ağladığın bazende güldüğün...Yaşananlara rağmen düşe kalka ayakta durabildiğin bir yakarış...
Yaşadıklarımız değil midir bizi biz yapan,olgunlaştıran?
Hayallerle süslenmiş güzel bir yaşam öyküsüdür.Karşılaşılan güçlükler ve hayatla olan savaşımızın vazgeçilmez tutkumuzun öyküsüdür. Dimdik ayakta savaşarak tüm olumsuzluklarla başa çıkabildiğimiz göğüs gerdiğimiz bir meseledir.
Hayat demek mücadele demektir.İnsanın kendi kendine yaptığı kanlı bıçaklı savaştır. Kazanmak ve geleceğimiz başlıca kuralımızdır.
İşte insan psikolojisidir bu böyle devam etmeektedir.Yaşamın bize sundukları hep çelişki olmuştur hayatımızda.Olumsuzluklara kapılıp süreklenmişizdir akıntılarda.Hep boyun bükmüş kader deyip kabullenmişizdir yaşanılanları.
Oysaki herşey bizim elimizdeyken bir çırpıda yakarız gençliğimizi ziyan ederiz bugünümüzü.
Bıkarız artık yaşamaktan ve isyan ederiz.(suçlu kimdir) diye sorarız ve suçlu değilmişiz gibi suçu başkalarında ararız.
Ama hiç düşünmeyiz ki suçun birazcıkta bizde olabileceğini.Olumsuz düşünen savaşta yenilgiyi kabul eden hayattan hemen bıkıp isyana başlayan bizler değil miyiz?
Hayat yolumuzdaki mücadele elbette ki olumsuzluklarla karşılaşacaktır ama önemli olan bunlarla başa çıkabilmek ve ne olursa olsun yenilmemektir.
Yaşamak direnmektir.