20
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2303
Okunma
GÜLÜMSE VE GÜZELLEŞ
Hayatımız boyunca bir çok yazılar okuruz, bazılarını kendimize çok yakın bulur, benimseriz.
Kimisinin konusu da bizi pek ilgilendirmez, ama okuruz,okuruz,okuruz.
Okuduğumda çok hoşuma giden ve sık sık okuduğum bir alıntıyla başlamak istiyorum.
‘’ Bundan 20 yıl sonra, yaptıkların değil, yapamadıkların için üzüleceksin.
Dolayısıyla halatları çöz. Güvenli limandan uzaklara yelken aç.
Rüzgarı yakala, araştır, düşle, keşfet.
Düşün, onları seyredecek birileri olmasaydı, kaç kişi Mercedes otomobil alırdı.
Bilimde ve güzel sanatlarda en üstün başarılar, tek başlarına çalışan kişiler tarafından elde edilmiştir.
Hiçbir parkta bir kurul için dikilmiş bir anıt yoktur.
Yapabileceğin kadar söz ver.
Sonra söz verdiğinden daha fazlasını yap.
Oturarak başarıya ulaşan tek yaratık bir tavuktur.
Dertlerini gözyaşlarında boğmak isteyenlere dertlerin yüzme bildiğini söyle.
Dalın ucuna gitmekten korkma. Meyve oradadır.
Büyük ada büyüklüğünü küçük adama davranışıyla gösterir.
Şans bukalemun gibidir. Biraz zaman tanı, mutlaka değişecektir.
"Tarihte en etkili 100 kişi" adlı kitabı okudum.
Onların hepsiyle ortak olduğumuz tek şeyin zaman olduğunu hayretle gördüm.
Günün sonunda kendini bir sokak köpeği kadar yorgun hissediyorsan,
bu belki bütün gün hırladığın içindir.
Başlamak için en uygun zamanı beklersen hiç başlamayabilirsin.
Şimdi başla! Şu anda bulunduğun yerden, elindekilerle başla.
Gülümsediğinde güzelleşmeyen bir yüz hiç görmedim.
Kimi zaman içindeki o sessiz sese uzmanlardan daha fazla güven.
Aerodinamik yasalarına göre o tombul ve tüylü arının hiç uçmaması gerekiyordu.
Herhalde bunu ona hiç kimse söylemedi ki, uçuyor.
Zamanlarının büyük bir kısmını para kazanmak ve saklamakla geçiren insanlar,
sonunda, en çok istediklerinin satın alınamayacak şeyler olduğunu anlarlar.
Öteki insanlardan daha akıllı ol. Yalnız bunu onlara söyleme!
Mutlu olmanın en garantili yolu bir başkasını mutlu etmektir.
Hayatta ya tozu dumana katarsın, ya da tozu dumanı yutarsın.
İyi çalışan, sık gülen ve çok seven başarıyı elde eder.
İnsanın tüm evrende kesin olarak düzeltebileceği tek bir şey vardır:
Kendisi.
Aldous Huxley ‘’
Bu muhteşem yazıyı okuyup ta hayat muhasebesi yapmamak mümkün değil. Bir çok konuya cevabımı bu yazıda buldum. Çalışmayı neden sevdiğimi bu yazıyı okuyunca daha iyi anladım.
Günün sonunda kendimi yorgun hissetmiyordum, çünkü hırlamaya geçecek zaman çok büyük bir kayıp ve sizde bunu fark etmişsinizdir ki, sonuca baktığınızda hiçbir şey kazandırmıyor. Bunun yerine bir tebessüm ve emek verilmiş işleri takdir etmek, hatta onlardan örnekler alabilmek, insanı daldaki meyvelere uzanmaya götürüyor.
Daldaki meyveleri taşlayıp,yere düşsün yaralansın değil; onları toplayıp, bize vereceği en büyük faydaları keşfetmeye çalışmak gerekiyor.
Başkalarını mutlu ettiğinizde içinizdeki oluşan değişikleri farkına varabiliyorsanız eğer, bu değişikliği paranın yapmadığını göreceksiniz. İhtiyaçlarımız için kullandığımız para, başkalarına yaptığımız destek ve iyiliğin verdiği hazzı hiçbir zaman veremiyor. Gönüllü olarak yapılmış bir eserle, bazı zorlamalar sonucu ortaya çıkmış eserin farkını ve tadını herkes fark edebiliyor. Gönül konuşur, bunu karşıdaki de hisseder. İçimizdeki ses çoğu zaman doğru fısıldar bizlere. Bu sesin yanlış olmasındaki tek etken,önyargılardır.
Önyargılar insanı kısırlaştırır. Üretkenliğini köreltir, farklı ufuklar açılmasını engeller. Fakat ne yazıktır ki bir çok kişide önyargı karakter olarak yerleşmiştir. Yeryüzünde kırılması en zor olan bir karakter alışkanlığıdır. Psikolojide de bu böyledir. Bunu kendinde hissedebilen kişiler bir nebze kırabilirler, ama çok yerleşik bir karakter özeliğidir, zorluğunu kabul etmek gerekir.
Rüzgar her zaman esmekte, mevsimler dönüşünü tamamlamakta, devran sürüp gitmekte.
Bu devran içinde bir gün bir şans gerçekten her insana rastlar. Fırsatlar beklide bir çok kez verilmiştir.
Yakalayabilmiş olana ne mutlu, bilincine varıp değerlendirmiştir. Bir çoğunun farkına varmayız, geçer giderler. Bizim için bir şans olduğunu anlayamamışızdır. Şansları değerlendirme safhasında bunu başkalarını ezip geçmek adına yapıyorsanız, hiçbir zaman bu şans sizi fazla ileriye götüremeyecek, geçici bir başarı olacaktır. Daim olan ve gerçekten başarılı sonuç veren çalışmalar ancak kendi çabalarınız ve eserleriniz sonucunda elde edilen başarılardır. Ezip geçmek,iş kapmak, hırsla bir işe başlamak ve bir başarı elde edebilmek, sadece belli bir süre adınızın geçmesine vesile olabilir ama daim olmayacağı için sonucu hüsrandır.
Unutulmaması gereken bir şey vardır ki; her işte o işi sizden daha iyi yapabilen ve yapabilecek olan birileri devamlı olacaktır. İşte o zaman gülümse, takdir et, göreceğiz ki gülümsemenin verdiği güzelliği hiçbir şey veremiyor.
Güzel olmak istemez miyiz?
Selam ve saygılarla…