Demokrasiyi algılama güçlüğü çeken insanlarız..Ülkede resmi kurumlarda, üniversitelerde, yargıda ve daha bir çok sistemde , çoğunluğun değil, elit bir tabakanın istediği olur…
‘ Mutlu azınlık’ diye tabir edebileceğimiz bu elit tabaka, tüm köşe başlarını tutmuştur…İstediği zaman istediği gibi at koşturur…Siz seçimle iktidar yaparsınız ama, onlar istedikleri zaman göndermesini bilirler…Yeter ki şartlar oluşsun…
Kimi zaman bir general suretinde görünürler, kimi zamanda siyasetçi bir duayen…Sonuç olarak sistemlerini işletmesini bilen bir avuç insandır hepsi bu…
Bu bir avuç insanın arzu ve istekleri hepimizi şekilden şekile sokar…Şimdi size vereceğim örnekleri okuyunca hak vereceksiniz..
28 şubat ta ERBAKAN ve saz arkadaşları saf dışı edilmişlerdi hatırlarsanız…Aradan yıllar geçti, ve ERBAKAN ın talebesi ERDOĞAN iktidar bu sefer…
Hocasını şekilden şekile sokup iktidardan indiren elitler tabakasını rahatsız etmemek adına , ERDOĞAN bey sürekli çabalıyor…Bakın ; Ergenekon davasında çok cesur bir Başbakan varken, 28 şubat canavarını hortlatmamak için çabalayan, çekingen bir Başbakan var…Yani elitlere sürekli olarak değiştiğini haykıran, eski fikirlerden eser kalmadığını anlatan bir tablo var…
Kardeşim insan değişebilir ama, hepimiz biliyoruz sizin kapatılan partinin devamı olduğunuzu, en azından o sistemin içinden geldiğinizi ve fikir dünyanızın aynı olduğunu…
Ne gereği var sürekli olarak olduğunuzdan başka görünmenin?
İşin ticari boyutu var biraz da…O günlerde ‘ yeşil sermaye’ diye bir kavram vardı…İslama yakın olduğu düşünülen ticari gruplara bu isim veriliyordu…Şimdi o ticaret gruplarına bakıyoruz, sürekli olarak bir imaj değişikliği kaygısı var…Karşı tarafın yani bizim elit tabakanın ruhunu okşayacak hareketler var işlerinde…Reklamlarını onların fikir dünyasına endekslerler…Onların gazetelerine sponsor olurlar..
Ne gereği var bu kadar kasılmanın anlamadım gitti ?
Gelelim en önemli Hadise’ye; eurovision yarışması yapıldı geçtiğimiz günlerde..4. olduk dünyada…Müzik adına başarı sayabiliriz…
Şimdi şöyle bakalım olaya; tamam, Hadise’nin sesi güzel olabilir..Fiziğide düzgün olabilir..Lakin koskoca Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil etmek ona mı kaldı ?
Anlaşıldığı üzere bir yerlerimizi açmazsak bize puan yok…Bir yerlerimizi sallamazsak dereceye giremiyoruz…İyi de biz bu muyuz ?
Elinde saz ile bir delikanlı çıkmazmıydı oraya ? Uğur IŞILAK mesela? Tamam sevmem ama Tarkan neden çıkartılmadı ? Herkes sevmez ama Düş sokağı sakinleri olabilirdi mesela ? Grup ayna ya da…
Ama biz yine olduğumuz ve yaşadığımız şekli değil, bu sefer dünyanın elit tabakasının istediğini yaptık…Birilerinin istediği şekilde gittik oralara…Yine burjuvaların dediği oldu…Bize bir format tasviri verildi biz de uyduk…Görünüşte halkın istediği bir durumdu ama, sorsanız kaç kişi Hadise’yi seçerdi ?
Bizi temsil edeni biz değil, mutlu azınlık seçiyor dostlar..Her alanda maalesef…Biz de bu çelişkili yaşayalım el birliğiyle…Kralımız sen çok yaşa :)) Demokrasi sen çok yaşa :))