Sabah kalktığımda kahvaltımı yaparken sabah haber kuşağını seyrederim. Bu sabah yine açtığımda kan davası ile ilgili bir haber vardı ekranda. 44 kişi ölü, sanırım 3-4 kişi de yaralı. Neredeyse 1 köy ahalisinin yarısından çoğu öldü. Ailelerin ciğerleri yandı. Önce ilk bakışta terörist saldırısı gibi görünsede anladığım kadarıyla kan davası sonucu işlenmiş bu vahşet ve cinayetler.

Size soruyorum. Kan’ ın davası olur mu ? Yüce rabbim tarafından verilen bu canları zamanı gelince almak yine onun tecellisinde değil midir. ?

Kan ancak hayat kurtarmak için alınmalıdır bana göre. Yıllardır çözemediğimiz bir toplum yarasıdır kan davası. Çoğu ya tarla sınırının geçmesinden kaynaklanır. Çoğunluğu da sevdalar yüzünden çıkar. Arada bu düşmanlıktan nemalanmak isteyen kötü niyetli insanların ateşi körüklemesi ile söneceğine alevlenerek devam edip gider nedense.

Zindan olur hayat kan davalılarına. Her iki tarafın da durumu farklı değildir aslında. Aynı av gibidir. Biri kaçar öbürü kovalar. Ama o arada ikiside hayatını yaşayamaz. Töre uğruna, yada başka sebeplerden biri ölmelidir, diğeri öldürmelidir. Memleket olur yaban. Yaban ellerde ömürler tüketilir gizliden gizliye. Sıla hasreti çöker . İstese de gidemez sılasına.

Ve bütün bunların sonucunda av ve avcı gelir karşı karşıya. Biri için hayatın sonu diğeri için ise hapishane hayatının başlangıcıdır. Geriye kalan ise yitik yaşanmamış hayatlar. Gerçekleşemeyecek hayaller. Belki pembe panjurlu evlerin hayali.

Kanın davası olmaz. İnşallah bu tür olaylar sona erer. Ermeli bence. Sevgi ve huzur içinde yaşamak varken bu şiddet niye değil mi ?