Türk şairinin ilk yapacağı iş ve görev; Türk Dilini eniyi şekilde korumak ve temsil etmektir. Bilgisayar ile yapılan yazışmalarda da buna tam uymak; boynumuzun borcudur. Özellikle, nokta ve virgülsüz Türkçe yazı ve şiir yazılamayacağını hepimiz bildiğimiz hâlde, sırf; sunî bir bakış açısı oluşturmak için “görmemişin çocuğu”na yaptığı gibi Düzgün Türkçemizi, orasından- burasından mıncıklayarak şahsî keyfimizi -sözüm o’na- yerine getiriyoruz!

Bu yazıyı yazmama bugün öğrendiğimiz ve vahlandığımız; “Dokuz Askerimiz Şehîd oldu” haberi üzerine, site içinde kısa mesajlarla belirttiğimiz üzüntülü duyguların ardı sıra yazıyorum...
“Görev kutsaldır” O hâlde, bizler, Türkçeyi korumak ve yaşatmak için yazımızla ve fikirlerimizi açıklamakla; Askerlerimiz, Vatanımız savunması için Şehîd olmaya, birlikte hazır olmalıyız.

Her şehid haberi duyduğumda, kendime; çok üzülürüm; çünkü, ben, O Şehidler kadar öne çıkamadığım ve yapılacak işlerde O’nlar kadar cesâretli olup-olamadığımı sorgularım...

Herkes bu soruyu kendisine sorsun; Vatan savunması uğrunda Şehid olanlara lâyık olabilmek için dün ya da bugün ne yaptım; ne yapıyorum...

Ödenememiş Minned borçlarım omuzlarımda ve o yük altında, o ağırlığa dayanamıyorum.
Kısaca, her Şehîd haberi duyduğunuzda benim gibi, kendinize gözyaşı dökün; çünkü, O’nlar, ağlanacak durumda değillerdir.

“Dünyânın hiçbir ordusunda, yüreği, Seninkinden daha temiz, daha sağlam bir Askere rastlanmamıştır.
Her zaferin mayası, Sendedir. Her zaferin enbüyük payı, Senindir. Kanaatinle, Îmânınla, itaatinle, hiçbir korkunun yıldıramadığı demir gibi kalbinle, düşmanı, nihâyet alteden büyük gayretin için, gönül borcumu ve teşekkürümü söylemeyi kendime, en aziz bir borç bilirim. Mustafa Kemâl ATATÜRK”

“NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE”

Vatan aşkı ile yananlara; Minned, Saygı ve Selâmlarımla.

Kadir Yeter.
29 NİSAN 2009 Çarşamba. TRABZON.

Not: Bu yazı, bilgisayar ile anlık yazılmıştır.