Klişeleşmiş nasılsın merhaba gibi sözleri de meşgul ederek sana bunca zamandan sonra kendimden bahsetmek istemiyorum. Her zaman dediğim gibi sana canımın içi diyerek selam vermek istiyorum. Şimdi ben sana canımın içi dedim ya sen hemen hesaplamaya başladın ne zamandır görüşmediğimizi biliyorum.
Yasa bürünmüş gök bu gece. Ağlamaklı bir hali var. Senle kurduğum o rengârenk hayallerime siyah boya kutusunu ters çevirdi gene. Bu sana kaçıncı mektubum bilmiyorum. Gözyaşları eşliğinde yazılıp da bir daha okuduğumda gene gözyaşlarına boğulduğum kaçıncı sırdaşım. Ha bu arada dışarıda eskiden el ele sahilde dolaşırken ansızın yağan yağmura benzer bir yağmur başladı. Başladı da cama vurmuyor sanki damlalar yüreğimi kurşunlarcasına yağıyor adeta. İnatla izliyorum yağmuru. Keşke her şey camdan izlendiği gibi olsaydı. Kim bilir belki o zaman bu kadar acı çekmezdim. Birde bu midemin ağrısı yok mu? Doğru ya daha önce sana yazıp da göndermediğim mektuplarım da söylememiştim sana.
Evet, acıların en koyusu hasreti kendine saran yüreğime inat basit bir kalemi elime alıp asilce seni yazacağım bu gece. Kâğıda en azından kokunu hissetmek için o çok sevdiğin parfümünü sıktım o bile kıskandın seni. Bu mektubu okuyup da aşk bu kadar güzel dile getirilir diyecekler biliyorum. Ama bana bunu diyenler bu mektuptaki her harfin benim bir gecemin daha uykusuz geçmesine sebep olduğunu kaç kişi bilecek bilmiyorum? Ahh bir yanımda olsan… Uykusuz geçen gece de ne kelime ben sana ömrümü hediye ederdim. Seni yanımda hissetmek için bir de elimi kalbime koyuyorum çünkü o seni gördüğüm ilk günden beri hep aynı çarpıyor. Sanki seni yanımdaymış gibi hissettiriyor bana. Sen yanımda olsan ah bir sen yanımda olsan! Bana bir baksan işte ben o bakışı anlatmak için bir roman yazarım buğulu gözlüm. Dinle bak radyoda senin en çok sevdiğim şarkı çalıyor. Bak ne diyor Leman Sam:
Bu kalbimin amansız feryadı
Bu yalnızca aşkımın son çağrısı
Off artık yazmak yetmiyor hasretimi gidermeye, çok acı çektiriyor bu bana. Bu gece daha fazla dayanamayacağım bu mektubu da burada bitirmenin vakti geldi. Bir dahaki mektubumda buluşmak üzere… Kendine iyi bak buğulu gözlüm.

Canım içine… ( sen ne zamandır görüşmediğimizi hatırlamasan da)