Kitaplar okudum sensizken,şiirler yazdım,belki dönerde duygularımı bilmek istersin diye.Gidişinden endişe duymadım,bir ümit döneceksin diye...Günler ,haftalar,aylar geçti...İşte gelmedin,Bense okuduğum kitapları bitirdim,artık şiir yazamıyorum,döneceksin ümidini de kaybettim ve bu yüzden sana mektup yazmaya karar verdim.Belki seni ikna etmez ama,bil bendeki seni istedim.

Hani her sabah zar zor uyandırırdınya ,aslında ben saatler öncesinden uyanmış olurdum daha sen uyurken uyanmış olurdum.Bakardım yüzüne güzelliğine,ne temiz,ne güzel uyurdun ,heleki uyanışını seyretmek mest ederdi beni müthiş haz alırdım.Sonra hiç uyanmamış gibi kapardım gözlerimi sen anlama diye.Sende uyanmasın birazdaha uyuyayım diye yataktan sessizce kalkardın,peşinden koşup sarılmak isterdim o incecik beline ama yapamazdım ağır adamdım ,sen beni öyle tanımıştın farklı davranırsam şımarırdın...Ben şımarıklığı hiç sevmem ya....
Sonra o sahiplenme duygun herşeyden hesap soruşun,aslında o kadar kızmam boşuna bayılırdım benim karşıma geçipte elini arkana alıp ’evet nerden çıktı şimdi bu ’demene.Sen diğerlerinden farklıydın beni ben olduğum için kabul etmiştin ,bende seni öyle sevmiştim.Hani hatırlarsın yıl dönümünde hediye almadım diye çok kızmıştın.Bende sana senin hediyen benim demiştim .Sende heh palavra demiş ve unutmuştun kırgınlığında geçmişti.Sana yine söylüyorum senin hediyen bendim çünkü sen bana allah tarafından verilen en kıymetli hediyeydin,bende kendimi senin gibi kıymetli zannetmiştim.
Giderken mektubunda seni tanımadığımı neyi sevip neyi sevmediğini bilmediğimi yazmışsın .Ne kadarda yanılmışsın,Sana dön bana demiyeceğim,şimdi yazacaklarımdan sonra kararı sana bırakacağım,bak bakalım seni tanımışmıyımyada sen beni tanımaya çalışmışmısın.
Sen sabah uykusuna bayılmana rağmen erkeği için uykusunu feda eden,sabah kahvaltı yapmayı sevmemene rağmen erkeği için zevkle kahvaltı hazırlayan ,ev temizliğini sevmemesine rağmen usanmadan ev temizliği yapan, gezmeyi çok ama çok sevmene rağmen erkeği kızar diye sokağa adım atmayan ,ekonomik özgürlüğü elinde olmasına rağmen bundan vazgeçen ,sevmeyi ve sevilmeyi bilmesine rağmen sevip sevilemeyen,aşkını her defasında haykırmasına rağmen asla aşk sözcükleri duyamayan,sabırlı ve anlayışlı biri değilmiydin.
Şimdi şöyle düşünebilirsin ’madem bunları biliyordun da neden hiç göstermedin’diye.Beni tanı istedim işte o yüzden,Dedimya ben şımarıklığı sevmem ve sen giderken mektubunda seni tanıyamadığımı yazmakla büyük bir şımarıklık yapmış oldun.benseni böyle tanıdım peki sen beni ne kadar tanıyabildinki gittin...

En çok yeşil rengi ,en fazla beyaz peyniri seven,utandığında yüzü kızaran,heyecanlandığında dili dolaşan,kızdığında kaşlarını çatıp homurdanan,küstümü bir saatten fazla küs kalamayan,gülünce güzelliğiyle gonca güllerini kıskandıran güzel kadın...
ŞİMDİ BANA GERİ GELİP KENDİMİ SANA AFFETTİRME FIRSATI VERECEKMİSİN